[A] >  [Abba Şarkı Çevirileri] > The Day Before You Came Şarkı Çevirisi
Sponsored Links

Abba - The Day Before You Came

Gönderen:cekogzm
Eklendi:
Yeni Çeviri Eklemek İçin Tıklayın Çeviri Ekle      Hata DüzeltHata Düzelt
Must have left my house at eight, because I always do
My train, I'm certain, left the station just when it was due
I must have read the morning paper going into town
And having gotten through the editorial, no doubt I must have frowned
I must have made my desk around a quarter after nine
With letters to be read, and heaps of papers waiting to be signed
I must have gone to lunch at half past twelve or so
The usual place, the usual bunch
And still on top of this I'm pretty sure it must have rained
The day before you came

Saat sekizde evden çıkmak zorundaydım, çünkü hep böyle yaparım
Çünkü eminimki trenim vakti geldiğinde istasyondan kalkacaktı.
Kente, işime giderken sabah baskısı gazeteleri okumalıydım
ve makaleleri okuyup kaşlarımı çatmalıydım şüphesiz...
Saat dokuzu çeyrek geçe gibi masama geçmeliydim
okunmayı bekleyen mektuplar ve imzalanmayı bekleyen yığınla kağıdın başına
Saat onikibuçuk gibi öğle yemeğine çıkmalıydım,
her zamanki yere, her zamanki yemekleri yemeye...
ve bütün bunlara ilaveten yağmura yakalanacağıma da o kadar emindimki.
Hayatıma girdiğin günden önce...

I must have lit my seventh cigarette at half past two
And at the time I never even noticed I was blue
I must have kept on dragging through the business of the day
Without really knowing anything, I hid a part of me away
At five I must have left, there's no exception to the rule
A matter of routine, I've done it ever since I finished school
The train back home again
Undoubtedly I must have read the evening paper then
Oh yes, I'm sure my life was well within it's usual frame
The day before you came


Saat ikibuçukta yedinci sigaramı yakmalıydım,
ve o anda keyifsiz olduğumu da asla farketmemeliydim.
Rutin günlük işlerimi yapmaya devam etmeliydim,
Ezbere, hiçbir şey bilmeden... Ruhumdan bir parçayı saklayarak...
Saat beşte ayrılmalıydım, bu kuralın hiçbir istisnası yoktu. Bu sadece bir rutin meselesiydi, okulu bitirdiğimden bu yana yaptığım...
Trenim beni evime geri götürüyor,
şüphesizki şimdi de akşam baskısı gazeteleri okumalıydım,
Oh, evet... Eminim, hayatım olağan, rutin çerçevesinde gayet güzel gitmekteydi.
Hayatıma girdiğin günden önce...


Must have opened my front door at eight o'clock or so
And stopped along the way to buy some chinese food to go
I'm sure I had my dinner watching something on tv
There's not, I think, a single episode of dallas that I didn't see
I must have gone to bed around a quarter after ten
I need a lot of sleep, and so I like to be in bed by then I must have read a while
The latest one by marilyn french or something in that style
It's funny, but I had no sense of living without aim
The day before you came

Evimin ön kapısını saat sekiz gibi açıp
yol boyu sallana sallana Çin yemeği almaya gitmeliydim.
Öyle emindim ki akşam yemeğimi televizyonun karşısında yiyeceğime...
Hiç yok, sanırım hiç yok; Dallas'ın izlemediğim tek bölümü kalmadı.
Saat onu çeyrek geçe gibi yatağıma girmeliydim.
Bir sürü uykuya ihtiyacım var, o yüzden o saatte yatağımda olmalıydım.
Bir süre kitap okumalıydım,
Marilyn French'in en son kitabını ya da benzeri bir şeyi...
Eğlenceli, ama amaçsızca yaşamaktan dolayı hiçbir şey hissetmiyordum
Hayatıma girdiğin günden önce...


And turning out the light
I must have yawned and cuddled up for yet another night
And rattling on the roof I must have heard the sound of rain

Ve ışıkları söndürüp,
Esneyip bir başka yeni ama aynı geceye daha sarılıp yatmalıydım,
Ve tavana vuran yağmurun sesini duyarak uyumalıydım

The day before you came
Hayatıma girdiğin günden önce...
© 2003-2024 www.alternatifim.com/ Her Hakkı Saklıdır.