[B] >  [Blue Öyster Cult Şarkı Çevirileri] > Then Came The Last Days Of May Şarkı Çevirisi
Sponsored Links

Blue Öyster Cult - Then Came The Last Days Of May

Gönderen:ohmyvland
Eklendi:
Yeni Çeviri Eklemek İçin Tıklayın Çeviri Ekle      Hata DüzeltHata Düzelt
Then Came The Last Days of May
(Sonra Mayıs'ın Son Günleri Geldi)

Parched land no desert sand, sun was just a dot
(çöl kumsuz kavruk arazi, güneş yalnızca bir nokta)
And a little bit of water goes a long way, 'cause it's hot
(ve biraz su uzunca bir yol gider, çünkü sıcak !)
Three good buddies were laughing and smoking in the back
Of a rented ford
(üç iyi dost gülüşüyor ve sigara içiyorlardı kiralanmış bir Ford'un arkasında)
They couldn't know they weren't going far
(bilemiyorlardı ne kadar uzaklaştıklarını)

Each one with the money in his pocket
Could go out and buy himself a brand new car
(her birinin cebinde gidip kendisine yepyeni bir araba alacak kadar parası vardı)
But they all had the money they had
(hepsinin sahip olduğu tüm para buydu)
Money they hoped would take them very far
(para, onları alıp uzaklara götürmesini umdukları)

The sky was bright, a traffic light, now and then a truck
(gökyüzü parlaktı, bir trafik ışığı, şimdi ise bir kamyon) And they hadn't seen a cop around all day (what luck)
(ve tüm gün etrafta tek bir polis görmemişlerdi (ne şans!)
They brought everything they needed
(ihtiyaçları olan herşeyi aldılar)
Bags and scales to weigh the stuff
(çantalar ve ağırlıkları ölçmek için tartı)
The driver said the border's just over the bluff
(şöfor sınırın biraz ileride olduğunu söyledi -blörf)
It wasn't until the car suddenly stopped
In the middle of a cold and barren place
(-blörf- değildi aniden araba duruncaya kadar soğuk ve çorak yerin ortasında)
And the other guy turned and spilled
Three boys' blood, did they know a trap had been lain?
(diğer adam döndü ve üç çocuğun kanını döktü, tuzak kurulduğunu biliyorlar mıydı?)

They're ok the last days of may, I'll be breathing dry air
(Mayıs'ın son günlerinde iyiler, bense kuru hava soluyor olacağım)
I'm leaving soon, the others are already there
(çok yakında ayrılıyorum, diğerleri çoktan oradalar)
You wouldn't be interested in coming along, instead of staying here
(birlikte gitmeyi düşünmez misin, burada kalmaktansa)
They say the west is nice this time of year, that's what they say
(yılın bu zamanlarında Güney'in güzel olduğunu söylüyorlar, bu onların söyledikleri)
© 2003-2024 www.alternatifim.com/ Her Hakkı Saklıdır.