[J] >  [James Arthur Şarkı Çevirileri] > Sermon (ft. Shotty Horroh) Şarkı Çevirisi
Sponsored Links

James Arthur - Sermon (ft. Shotty Horroh)

Gönderen:room93
Eklendi:
Yeni Çeviri Eklemek İçin Tıklayın Çeviri Ekle      Hata DüzeltHata Düzelt
You don't have to say you're sorry
Üzgün olduğunu söylemene gerek yok
Or redeem yourself to me, oh
Ya da kendini benden kurtarmana
I'm not asking for confessions
İtiraflar için sormuyorum
You don't even have to speak, no
Hatta konuşmana bile gerek yok, hayır
I need you to feel that you're more than enough
Sen yeterde artarsın ki bunu hissetmene ihtiyacım var
I already know you're deserving of love
Senin aşkı hakettiğini zaten biliyorum
There's not a question that you are the one that I need
Bu bir soru bile değil ki sen ihtiyacım olan tek şeysin
These are my words
Bunlar benim kelimelerim
This is my voice
Bu benim sesim
That is my sermon
Bu benim vaazım
Give me your heart
Bana kalbini ver
Give me your pain
Bana acını ver
Give me your burden
Bana yükünü ver
Coz I can take anything that you can give
Çünkü bana verdiğin herhangi bir şeyi alabilirim
Forgiving everything that you did
Yaptığın her şeyi bağışlıyorum
These are my words
Bunlar benim kelimelerim
This is my voice
Bu benim sesim
That is my sermon
Bu benim vaazım
My sermon, yeah, my sermon, yeah
Benim vaazım, evet, benim vaazım, evet
My sermon, yeah, my sermon, yeah
Benim vaazım, evet, benim vaazım, evet
Oh, time to turn this wine to water, yeah
Oh, bu şarabın suya dönüşme zamanı, evet
Time to turn this gold to lead, oh
Bu altının kurşuna dönüşme zamanı, oh
Time to stop taking this for granted, oh
Verileni almayı durdurma zamanı
I need you to feel that you're more than enough
Sen yeterde artarsın ki bunu hissetmene ihtiyacım var
I already know you're deserving of love
Senin aşkı hakettiğini zaten biliyorum
There's not a question that you are the one I need
Bu bir soru bile değil ki sen ihtiyacım olan tek şeysin
These are my words
Bunlar benim kelimelerim
This is my voice
Bu benim sesim
That is my sermon
Bu benim vaazım
Give me your heart
Bana kalbini ver
Give me your pain
Bana acını ver
Give me your burden
Bana yükünü ver
Coz I can take anything that you can give
Çünkü bana verdiğin herhangi bir şeyi alabilirim
Forgiving everything that you did
Yaptığın her şeyi bağışlıyorum
These are my words
Bunlar benim kelimelerim
This is my voice
Bu benim sesim
That is my sermon
Bu benim vaazım
My sermon, yeah, my sermon, yeah
Benim vaazım, evet, benim vaazım, evet
My sermon, yeah, my sermon, yeah Benim vaazım, evet, benim vaazım, evet
I don't know nothing about the service the clergy do in the churches
Din adamlarının kilisede yaptığı hizmetler hakkında hiçbir şey bilmiyorum
I never read the book though I knew the pages were turning
Sayfalarını çevirdiğim kitabı hiçbir zaman okumadım
I tried to sing the hymns but I couldn't think of the verses
İlahi söylemeyi denedim ama mısralarını hatırlayamadım
Tried to confess my sins, but I didn't know how to word it
Günahlarımı itiraf etmeyi denedim ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum
But this is my sermon firstly I'm emotionally drained
Ama bu benim vaazım, öncelikle duygusal olarak bitkinim
Self-medicating hoping I can cope with the pain
Kendimi iyileştiriyorum, umarım acıyla başa çıkabilirim
I need a fix coz that'll fix whatever's broke in my brain
Bir yüze ihtiyacım var çünkü kafamda bozuk her ne varsa düzeltecek
Who am I kidding though, I'm going insane
Kimi kandırıyorum, hayır deliriyorum
I wrote some quotes on this page, just trying to reach you and I hope you relate
Bu kağıda bazı alıntılar yazdım, sadece sana ulaştırmaya çalışıyorum ve umarım anlarsın
I'll probably just throw them away
Galiba onları uzağa fırlatacağım
Coz I don't know what to say
Çünkü ne diyeceğimi bilmiyorum
I feel weak but I'm supposed to be brave
Zayıf hissediyorum ama cesur olduğumu zannettim
I seem free but I'm enclosed in a cage
Özgür gözüküyorum ama bir kafesin içindeyim
Do I continue to ponder over the past thinking
Geçmişi düşünmeye devam ediyorum
I could've done it better
Daha iyisini yapamadım
Do I whimper from the future, and buckle under the pressure?
Gelecekten sızlanıyorum ve baskı altında bükülüyorum
Or do I step to the plate, and go take the chance with my life
Biliyorum, plakaya adım attım, hayatımla şansını dene
Come face to face with the darkness so I can stand in the light like
Gel karanlıkla yüzleş böylece ışık gibi durabilirim
When I feel your love upon me
Aşkını üzerimde hissettiğimde
I know that I am truly blessed
Biliyorum, gerçekten kutsandım
Sometimes you've gotta face the darkness
Bazen karanlıkla yüzleşmemiz gerek
To step into the light again
Sadece ışığa rehberlik et yeniden
These are my words
Bunlar benim kelimelerim
My voice
Benim sesim
That is my sermon
Bu benim vaazım
Give me your heart
Bana kalbini ver
Give me your pain
Bana acını ver
Give me your burden
Bana yükünü ver
Coz I can take anything that you can give
Çünkü bana verdiğin herhangi bir şeyi alabilirim
Forgiving everything that you did
Yaptığın her şeyi bağışlıyorum
These are my words
Bunlar benim kelimelerim
This is my voice
Bu benim sesim
That is my sermon
Bu benim vaazım
My sermon, yeah yeah yeah, my sermon, yeah yeah yeah
Benim vaazım,evet,benim vaazım,evet
My sermon, yeah yeah yeah, my sermon, yeah yeah yeah
Benim vaazım,evet,benim vaazım,evet
My sermon, yeah yeah yeah, my sermon, yeah yeah yeah
Benim vaazım,evet,benim vaazım,evet
My sermon, yeah yeah yeah, my sermon, yeah yeah yeah
Benim vaazım,evet,benim vaazım,evet
That is my sermon
Bu benim vaazım
© 2003-2024 www.alternatifim.com/ Her Hakkı Saklıdır.