Jefferson Airplane - Martha

Martha she listens for the ticking of my footsteps, Patiently;
Martha adımlarımın tiktakını dinliyor, sabırla
She sifts the hairy air that's worn and wood-swept, pleasantly;
Giyilen ve tahta ile süpürülmüş tüylü havayı eliyor, memnun halde
She does as she pleases, she listens for me;
İstediğini yapıyor, beni dinliyor

Martha she calls to me from a feather in the meadow, "Fly to me;"
Martha beni çimendeki tüyden çağırıyor, "uç bana"
You can dance and sing and walk with me
Dans eder, şarkı söyler ve benimle yürüyebilirsin
And dreams will fade and shadows grow in weed;
Hayaller solacak ve gölgeler ot içinde büyüyecek
She does as she pleases, she waits there for me;
İstediğini yapıyor, beni orada bekliyor
She does as she pleases, her heels rise for me;
İstediğini yapıyor, topukları bana göre yüksek
My love she talks to winking windows as she murmurs to her feet, thoughtly;
Düşünceli şekilde ayaklarına mırıldarken aşkım göz kırpan pencerelerle konuşuyor
She separates in laughter to my side, caught for me;
Yanıma kahkahalarla geliyor, yakalandı bana
She does as she pleases, she waits there for me;
İstediğini yapıyor, beni orada bekliyor
She does as she pleases, her heels rise for me;
İstediğini yapıyor, topukları bana göre yüksek

Martha she keeps her heart in a broken clock and it's waiting there for me;
Martha kalbini kırık bir saatte saklıyor ve beni orada bekliyor
She weeds apart through a token lock; What a great thing to be free;
Jeton kilitten otları koparıyor : özgür olmak ne harika
She weeps time, starts unspoken, but when the gate swings there she'll be,
Zamana ağlıyor, konuşmadan başlıyor ama kapıda sallanan o olacak
There she'll be: in green sun, on blue earth under warm running shower.
Orada olacak: yeşil güneşte, ılık akan suda mavi dünya altında