[S] >  [Sum 41 Şarkı Çevirileri] > Walking Disaster Şarkı Çevirisi
Sponsored Links

Sum 41 - Walking Disaster

Gönderen:crushcrush
Düzelten:crushcrush
Eklendi:
Yeni Çeviri Eklemek İçin Tıklayın Çeviri Ekle      Hata DüzeltHata Düzelt
I haven't been home for a while ( Bir süredir evde değilim.)
I'm sure everything's the same ( Eminim herşey aynı)
Mom and Dad both in denial ( Babam ve annem,beraberce yalanlamada)
And only jokes to take the blame( Ve sırf şakalar sorumlu tutuluyor.)

Sorry, Mom, but I don't miss you ( Üzgünüm anne ama seni özlemedim.)
Father's no name you deserve ( Babamın adını hak etmiyorum.)
I'm just a kid with no ambitions ( Ben yalnızca isteksiz bir çocuğum)
Wouldn't come home for the world (Eve gidemeyecekti dünya için)

Never know what I've become ( Asla ne olduğumu bilmem.)
The king of all that's said and done(Söyleyen ve yapan herkesin kralı)
The forgotten son ( Unutulmuş oğlan)

This city's buried in defeat( Bu şehir yakıldı yenilgide.)
I walk along these no-name streets(Ben adsız sokaklar boyunca yürürüm.)
Wave goodbye to home( Eve hoşçakal,el salladım)

As I fall...(Düştüğüm gibi...)

At the dead-end I begin( Ölüm sonunda,başlarım.)
To burn a bridge of innocence( Masumiyetin bir köprüsünü yakmak)
Satisfaction guaranteed(Memnuniyet garanti verdi.)
A pillow-weight catastrophe( Bir yastık yükü felaketi)

Our own mission nowhere bound(Bizim kendi misyonumuz hiçbir yere bağlı değil.)
Inhibitions underground( Çekingenlikler gizli)
A shallow grave I(Yüzeysel bir mezar öyle mi?)
Have dug all by myself(Herkesi kendi başıma kazdım. )

And now I've been gone for so long(Ve şimdi gitmiştim uzun zamandır.)
I can't remember who was wrong(Kimin yalan olduğunu hatırlayamıyorum.)
All innocence is long gone(Bütün masumiyetler uzun zamandır gitti.)
I pledge allegiance to a world of disbelief(Kuşkunun dünyasına bağlılığa söz veriyorum.)
Where I belong(Aİt olduğum yer)

A walking disaster(Talihsizlik yürüyüşü)
The son of all bastards(Bütün alçakların oğlu)
You regret you made me(Bana yaptığından pişmansın.)
It's too late to save me(Beni kurtarmak çok geç)
(You regret you made me
It's too late to save me)

As far as I can tell(Söyleyebileceğimden daha uzakta)
It's just voices in my head( Bu sadece kafamdaki sesler)
Am I talking to myself?(Kendi kendime mi konuşuyorum)
'Cause I don't know what I just said(Çünkü bilmiyorum tam ne söylediğimi)
(And she said)( Ve o söyledi)
As far as where I fell(Düştüğüm yerden uzakta)
Maybe I'm better off dead(Belki ölüden daha iyiyim.)
Am I at the end of nowhere(Ben hiçbir yerin sonundayım.)
Is this as good as it gets?( Bu olduğundan daha mı iyi?)


And now I've been gone for so long(Ve şimdi gitmiştim uzun zamandır)
I can't remember who was wrong(Kimin yalan olduğunu hatırlayamıyorum.)
All innocence is long gone(Bütün masumiyetler uzun zamandır gitti.)
I pledge allegiance to a world of disbelief(Kuşkunun dünyasına bağlılığa söz veriyorum.)
Where I belong(Aİt olduğum yer)

A walking disaster(Talihsizlik yürüyüşü)
The son of all bastards(Bütün alçakların oğlu)
You regret you made me(Bana yaptığından pişmansın.)
It's too late to save me(Beni kurtarmak için çok geç)
(You regret you made me
It's too late to save me)

("It's too late") [x2]( Çok geç...)

To save me, to save me, to save me, to save me(Beni kurtarmak,beni kurtarmak...)

And now I've been gone for so long(Ve gittim çok uzun zamandır)
I can't remember who was wrong(Kimin yanlış olduğunu hatırlayamam.)
All innocence is long gone(Bütün masumiyet uzun zaman önce gitti.)
I pledge allegiance to a world of disbelief(Kuşkunun dünyasına bağlılığa söz veriyorum.)
Where I belong(Aİt olduğum yer)


A walking disaster(Talihsizlik yürüyüşü)
The son of all bastards(Bütün alçakların oğlu)
You regret you made me(Bana yaptığından pişmansın.)
It's too late to save me(Beni kurtarmak çok geç)
(You regret you made me
It's too late to save me)

I will be home in a while( Bir anda evde olacağım.)
You don't have to say a word( Bir söz söylemek zorunda değilsin.)
I can't wait to see you smile( Seni görüp gülümsemeyi bekleyemem.)
Wouldn't miss it for the world(Özlemeyecekti onu dünya için.)

I will be home in a while( Bir anda evde olacağım.)
You don't have to say a word( Bir söz söylemek zorunda değilsin.)
I can't wait to see you smile( Seni görüp gülümsemeyi bekleyemem.)
Wouldn't miss it for the world(Özlemeyecekti onu dünya için.)
© 2003-2024 www.alternatifim.com/ Her Hakkı Saklıdır.