The Stars - Going, Going, Gone

Going, going, going, going.... Gone
gidiyor gidiyor gitti
Still hooked on cellophane
Hala selofana takıntılı
Hanging 'round the mall and all
Alışverişi ve çevresinde dolaşıyorum
Each penny numbs the pain
Her peni, acıyı uyuşturuyor
Sends you gently for the fall
Düşüş için nazikçe sana gönderiyorum
I followed you last night
Geçen gece seni takip ettim
I saw you turn your lights out
Işıklarını kapattığını gördüm
I knew it wasn't right
Bunun doğru olmadığını biliyordum
I watched in fear and doubt
Korku ve şüphe içinde izledim
It's gotten to be that way
Bu böyle olmak zorunda
(Going, going, gone)
Gidiyor, gitti
What did you do today
Bugün ne yaptın
(Going, going, gone)
Gidiyor gidiyor gitti

Look good in that red dress
O kırmzı elbise içinde iyi görünüyorsun
I bet the boyfriend's happy
Bahse varım erkek arkadaşın mutludur
Your face is scarred with age
Yüzün yaşınla yaralı
You're twenty three
23 yaşındasın
But how can that be
Ama nasıl olabilir ki
You're still hooked on cellophane Hala selofona takıntılısın
Killing time with gin and lime
Cin ve limonla vakit öldürüyorsun
Each second numbs the pain
Her saniye acıyı uyuşturuyor
Love's just another rhyme
Aşk sadece başka bir kafiye
It's gotten to be that way
Böyle olmak zorunda
(Going, going, gone)
Gidiyor gidiyor gitti
I'm scared but I'm okay
Korkuyorum ama iyiyim
(Going, going, gone)
Gidiyor gidiyor gitti

There's nowhere to move on
Gidecek bir yer yok
There's nowhere to move on
Gidecek bir yer yok
All I see again
Yine tüm gördüğüm
All I see
Tüm gördüğüm
All I see again
Tüm gördüğüm
All I see
Tüm gördüğüm
All I see again
Yine Tüm gördüğüm
All I see
Tüm gördüğüm
All I see again
Yine Tüm gördüğüm
Is me everywhere
Her yerde benim
It's me...
Bu benim