2pac:
Uhh,
Hit them with a little ghetto gospel
Küçük bir getto gerçeğiyle onlara vur
Koro-Elton John:
Those who wish to follow me
Şunlar, bana eşlik etmek isteyenler
I welcome with my hands
(onları)ellerimle selamlarım
And the red sun sinks at last
Ve kızıl güneş nihayet batar
İnto the hills of gold
Altın tepelerden içeriye
And peace to this young warrior
Ve bu genç savaşçıya barış(dilerim)
Without the sound of guns
Silah sesleri olmadan
2PAC:
If I could recollect before my hood days
Gangsterlik günlerimden öncesini hatırlayabilirsem
I'd sit and reminisce,
Oturabilir ve anılarımı anlatabilirim
Thinking of bliss of the good days
Güzel günlerin tam mutluluğunu düşünürken
I stop and stare at the younger,
Durur ve gençliği dikkatle izlerim
My heart goes to 'em
Kalbim onlara ulaşır
They tested, it was stress that they under
Onlar denediler, stres altındaydılar
And nowadays things changed
Ve şimdi durumlar değişti
Everyone's ashamed of the youth
Herkes gençlikten utandı
Cause the truth looks strange
Çünkü gerçek tuhaf gibi görünüyor
And for me it's reversed,
Ve benim için gerçek tersine döndü
We left them a world that's cursed, and it hurts
Onlara lanetlenmiş bir dünya bıraktık,ve bu acı veriyor
'cause any day they'll push the button
Çünkü birgün düğmeye basacaklar
and all good men like Malcolm X and Bobby Hutton,
Ve Malcolm X,Bobby Hutton gibi tüm iyi adamlar
Died for nothing
Bir hiç uğruna öldüler
Don't it make you get teary,
Bu durum seni ağlatmaz mı?
The world looks dreary
Dünya can sıkıcı gibi görünüyor
when you wipe your eyes, see it clearly
Gözlerini silip temizlediğinde bunu açıkça görürsün
there's no need for you to fear me
Benden korkmana gerek yok
if you take your time to hear me,
Beni dinlemeye zamanını ayırırsan
maybe you can learn to cheer me
Belki beni alkışlamayı öğrenebilirsin
it ain't about black or white,
(Beni alkışlaman)siyah ya da beyaz olmakla ilgili değil
cause we're human
Çünkü biz insanız
I hope we see the light before it's ruined
Umarım mahvolmadan önce ışığı görürüz
my ghetto gospel
Benim getto gerçeğim
Tell me do you see that old lady ain't it sad
Söyle bana şu yaşlı hanımefendinin üzgün olmadığını görüyor musun
Living outta bags,
Kalıpların dışında yaşıyor
but she's glad for the little things she has
Ama sahip olduğu küçük şeyler için mutlu
And over there there's a lady,
Ve orada bir hanımefendi var
crack got her crazy
Şiddetle vurma onu çılgına çeviriyor
Guess who's given birth to a baby
Tahmin et bir bebeği kim doğuruyor
I don't trip and let it fade me,
Hata yapmam ve beni soldurmasına izin vermem
from outta the frying pan
Saplı tavadan(belanın birinden) kaçarken
We jump to another form of slavery
Esaretin başka bir çeşidine atlıyoruz
Even now I get discouraged
Şimdi bile cesaretim kırıldı
Wonder if they take it all back
Hepsini geri alırlarsa harika
will I still keep the courage
Hala cesaretimi koruyacak mıyım?
I refuse to be a role model
Örnek alınan kişi olmayı reddediyorum
I set goals, take control,
Hedefleri belirliyor,kontrolü alıyorum
drink out my own bottles
Kendi şişemden içiyorum
I make mistakes but I learn from everyone
Hatalar yapıyorum ama herkesten öğreniyorum
And when it's said and done
Ve bu söylenip yapıldığı zaman
I bet this Brother be a better one
Eminim bu kardeşiniz daha iyi biri olacak
If I upset you, don't stress
Eğer canını sıkarsam üzülme
Never forget, that God hasn't finished with me yet
Tanrı'nın benimle henüz işini bitirmediğini asla unutma
I feel his hand on my brain
(Tanrı'nın) ellerini beynimde hissediyorum
when I write rhymes I go blind,
Şiirler yazarken kör olurum
and let the Lord do his thang
Ve bırakırım Tanrı işini yapar
But am I less holy?
Ama ben daha mı az kutsalım?
'cause I took a puff a blunt
Çünkü keskin olmayan bir nefes aldım
and drink a beer with my homies
Ve arkadaşlarımla bir bira içiyorum
Before we find world peace
Dünya barışını sağlamadan önce
We gotta find peace
Barışı sağlamalıyız
And end war on streets
Ve sokaklardaki savaşa son vermeliyiz
My ghetto gospel
Benim getto gerçeğim
Lord can you hear me speak!!
Tanrım konuştuğumu duyabiliyor musun
I paid the price of being hell bound.
Cehennemlik olmanın bedelini ödedim