Aye, yeah, I know it's all my fault
-aye, evet, hepsinin benim suçum olduğunu biliyorum
Oooh, it's all my fault
-oooh, hepsi benim suçum
Oooh, it's all my fault
-oooh, hepsi benim suçum
Oooh, it's all my fault
-oooh, hepsi benim suçum
I can hardly sleep with all this paranoia
-tüm bu paranoyayla zar zor uyuyorum
Right now I'm not worth it, let me prove it to ya
-şu an buna değmem, bırak sana kanıtlayayım
Stay around for long enough, I'll sadly show ya
-yeteri kadar uzun dur burada, sana üzülerek göstereceğim
There's a traitor in the mirror, and I don't fucking know him
-aynada bir hain var ve ben onu tanımıyorum
My brain places demons in the darkest corners
-beynim iblisleri en karanlık köşelere yerleştiriyor
I've been hearing echos in this burning forest
-uzun zamandır bu yanan ormandan gelen yankıları duyuyorum
The fire and the embers say they're coming for us
-ateş ve köz bizim için geldiklerini söylüyorlar
I'm not ready for the dirt, but I'm still sinking lower
-kir için hazır değilim ama hala daha aşağı batıyorum
I hate myself for hurting people that I love the most
-en sevdiğim insanları incittiğim için kendimden nefret ediyorum
I hate myself for always acting like it's not my fault
-olanlar sürekli benim suçum değilmiş gibi davrandığım için kendimden nefret ediyorum
I hate myself for hurting people that I love the most
-en sevdiğim insanları incittiğim için kendimden nefret ediyorum
I hate myself for always acting like it's not my fault
-olanlar sürekli benim suçum değilmiş gibi davrandığım için kendimden nefret ediyorum
Swear this shit gotta stop
-bu bok bitmeli
But I like pain a lot
-ama acıyı fazlasıyla seviyorum
And you like that I'm fucked
-ve sen batırmış olmamdan hoşlanıyorsun
You just won't admit it
-sadece kabul etmeyeceksin
I've been biting my tongue
-dilimi ısırıyorum
Goosebumps up on my arm
-kolumda tüylerim ürperiyor
I'll just talk to this cup
-yalnızca bu şişeyle konuşucağım
And forget the issue
-ve olayı unutacağım
I can hardly sleep with all this paranoia
-tüm bu paranoyayla zar zor uyuyorum
Right now I'm not worth it, let me prove it to ya
-şu an buna değmem, bırak sana kanıtlayayım
Stay around for long enough, I'll sadly show ya
-yeteri kadar uzun dur burada, sana üzülerek göstereceğim
There's a traitor in the mirror, and I don't fucking know him
-aynada bir hain var ve ben onu tanımıyorum
My brain places demons in the darkest corners
-beynim iblisleri en karanlık köşelere yerleştiriyor
I've been hearing echos in this burning forest
-uzun zamandır bu yanan ormandan gelen yankıları duyuyorum
The fire and the embers say they're coming for us
-ateş ve köz bizim için geldiklerini söylüyorlar
I'm not ready for the dirt, but I'm still sinking lower
-kir için hazır değilim ama hala daha aşağı batıyorum
I hate myself for hurting people that I love the most
-en sevdiğim insanları incittiğim için kendimden nefret ediyorum
I hate myself for always acting like it's not my fault
-olanlar sürekli benim suçum değilmiş gibi davrandığım için kendimden nefret ediyorum
I hate myself for hurting people that I love the most
-en sevdiğim insanları incittiğim için kendimden nefret ediyorum
I hate myself for always acting like it's not my fault
-olanlar sürekli benim suçum değilmiş gibi davrandığım için kendimden nefret ediyorum