way down south, way down in the winter
kış aylarında güneye doğru yol, yol
frost on the mouth, frost on the river
don nehri üzerinde ağız, don
is there any love on the harbour?
liman üzerinde herhangi bir aşk var mı?
is there any love, is there any love
herhangi bir sevgi, bir aşk var
is there any love on the harbour?
liman üzerinde herhangi bir aşk var mı?
is there any love, is there any love
herhangi bir sevgi, bir aşk var
bay in the sun, stall from the shiver
güneş koy, titreme durak
run just for fun, run like a winner
sadece eğlence için çalışan, kazanan gibi çalışacak
is there any love on the harbour?
liman üzerinde herhangi bir aşk var mı?
is there any love, is there any love
herhangi bir sevgi, bir aşk var
is there any love on the harbour?
liman üzerinde herhangi bir aşk var mı?
is there any love, is there any love
herhangi bir sevgi, bir aşk var
lost to the swell, stand and deliver
şişmeye kaybetti, durmak ve teslim
my coins in the well, arrows in my quiver
benim titreme de, oklar benim sikke
is there any love on the harbour?
liman üzerinde herhangi bir aşk var mı?
is there any love, is there any love
herhangi bir sevgi, bir aşk var
is there any love on the harbour?
liman üzerinde herhangi bir aşk var mı?
is there any love, is there any love
herhangi bir sevgi, bir aşk var
half ounce of lead, sunk to the bottom
kurşun dibe battı yarım ons,
i pray to the dead, that love's not forgotten
i ölü için dua, bu sevgi unutmadı
is there any love on the harbour?
liman üzerinde herhangi bir aşk var mı?
is there any love, is there any love
herhangi bir sevgi, bir aşk var
is there any love on the harbour?
liman üzerinde herhangi bir aşk var mı?
is there any love, is there any love
herhangi bir sevgi, bir aşk var