She was born in the land of freeze
O dondurma topraklarda doğdu
In the land of a long agony
Uzun bir acı arazi
She grew up in a misty cold light
O puslu bir soğuk ışık büyüdü
Where the sun never shines
Hiç güneş parlar nerede
She's been living in the land of frost
O don topraklarda yaşayan oldu
Where the trees bear no hosts
Ağaçları ev sahipliği ayı
And days keep their thick coat
Ve gün Palto tutmak
In the land of the white sorrows
Beyaz acılarını arazi
She was born in the land of ice
O buz topraklarda doğdu
Where the mountains are so high
Dağlar çok yüksek olduğu yerlerde
Where the screams of the wind make her cry
Rüzgarın çığlıkları onu ağlatmaya yer
Where feelings are frost in the ice
Duyguları buz don olduğu yerlerde
She would like to voice new words
O yeni bir deyişle sesli istiyorum
How would she find these words ?
O bu kelimeleri nasıl bulacaktı?
When feelings are frost in the air
Duyguları havada don zaman
When feelings are lost in the air
Duyguları havada kaybolur
I feel you cold through your soft skin
Ben yumuşak deri yoluyla soğuk hissediyorum
Who will chase this away ?
Kim bu kovalamak olacak?