No hope, no cure
Hiçbir umut, hiçbir tedavi
No destination anymore
Artık hedef
So empty yet complete
Yani boş henüz tam
I've seen it all before
Ben hepsini daha önce gördüm
A gleam of light revealed
Hafif bir parıltı ortaya
But always out of reach
Hafif bir parıltı ortaya
I was never to know
Biliyorum asla
It wasn't part of the show
Bu gösterinin parçası değildi
You need the truth, but truth hurts
Gerçeği gerekiyor, ama gerçeği acıyor
What i need is not what is offered
Ne yapmam gerekiyor sunulan bir şey değildir
Answers i don't want to hear
Ben duymak istemiyorum cevap
I'm sorry i can't help you i suffer too
Özür ben, ben çok acı yardımcı olamaz?
[*] no nope, no cure
[*] Hayır Hayır, hiçbir tedavi
No destination anymore
Artık hedef
So empty yet complete
Yani boş henüz tam
I've seen it all before
Ben hepsini daha önce gördüm
The truth it kills
Öldürür gerçeği
Without any blood spilled
Herhangi bir kan dökülen olmadan
Relieved from life
Yaşam muaf
An urge to fulfill
Yerine getirmek için bir dürtü
Life is worthless, life is pain
Hayat değersiz, yaşam ağrı
Here i have nothing to gain
Burada ben kazanmak için hiçbir şey
My blood runs down tne drain
Benim kan boşa çalışır
(Blood rain)
(Kan yağmuru)
In spite op my dreams, i hold back
Hayallerimi rağmen, ben geri tutun
For now long will i hold back?
Için ne kadar i yapacak?
Don't know what life is for
Yaşam için ne olduğunu bilmiyor musunuz
But i don't wanna see anymore
Ama ben artık görmek istemiyorum
[*repeat]
[* tekrar]