What happened to the world we had when we were young?
Gençken dünyaya ne oldu?
What happened to the sun?
Güneşe ne oldu?
What happened to the buildings and the fields and trees?
Bina ve alanları ve ağaçlar ne oldu?
Wont someone tell me, please?
Birisi bana lütfen söyler değil mi?
I sit here all alone and watch the saucers in the sky.
Ben burada yalnız oturmak ve gökyüzünde tabaklarındaki izlemek.
Where has the feeling gone?
Duygu nereye gitti?
Dont ask me why, dont ask me.
Neden bana sormayın bana sormayın.
What happened to the wings that used to search the sky?
Gökyüzünde aramak için kullanılan kanatları ne oldu?
Where did the clouds all fly?
Bulutlar nereye uçtu gitti?
No sign of life around me, nothing anywhere.
Çevremdeki hiçbir hayat işareti, her yerde bir şey.
This moment I should share.
Bu an, paylaşmak gerekir.
I sit here all alone and watch the saucers in the sky.
Ben burada yalnız oturmak ve gökyüzünde tabaklarındaki izlemek.
Where has the feeling gone?
Duygu nereye gitti?
Dont ask me why, dont ask me.
Neden bana sormayın bana sormayın.
But Im so glad I waited,
Ama ben bekledim çok sevindim
As I anticipated,
Beklendiği gibi,
Cos now I see you.
Kos şimdi seni görebiliyorum.
I see your points of silver piercing the night,
Ben, gece gümüş delici noktaları görmek
Moving towards my sight.
Gözümün yolunda ilerliyor.
Ill never understand the lights up in the sky
Ben gökyüzünde ışıklar anlamak asla
No matter how I try.
Deneyin nasıl olursa olsun.
I sit here all alone and watch the saucers in the sky.
Ben burada yalnız oturmak ve gökyüzünde tabaklarındaki izlemek.
Where has the feeling gone?
Duygu nereye gitti?
Dont ask me why, dont ask me.
Neden bana sormayın bana sormayın.
But Im so glad I waited,
Ama ben bekledim çok sevindim
As I anticipated,
Beklendiği gibi,
Cos now I see you.
Kos şimdi seni görebiliyorum.
But Im so glad I waited, (waited)
Ama ben bekledim çok sevindim (beklemiş)
As I anticipated,
Beklendiği gibi,
Cos now I see you.
Kos şimdi seni görebiliyorum.
Yes Im so glad I waited, (waited)
Evet, bekledim çok sevindim (beklemiş)
As I anticipated,
Beklendiği gibi,
Cos now I see you.
Kos şimdi seni görebiliyorum.