One time to know that it's real
One time to know how it feels
That's all
One call - your voice on the phone
One place - a moment alone
That's all
Bir defa bunun gerçek olduğunu bilmek için
Bit defa bunun nasıl hissettirdiğini bilmek için
Hepsi bu
Bir arama - telefonda senin sesin
Bir yer - bir dakika, yalnız
Hepsi bu
What do you see?
What do you know?
What sign?
What do I do?
Just follow your lifeline through
What if you hate?
Watch youre back
What do we do?
What do you say?
Don't throw your lifeline away
Ne görüyorsun?
Ne biliyorsun?
Ne işareti?
Ne yapmalıyım?
Sadece hayat çizgini takip et
Ya nefret edersen?
Arkanı kolla.
Ne yapmalıyız?
Ne diyorsun?
Hayat çizgini çöpe atma.
Don't throw your lifeline away
Hayat çizgini çöpe atma.
One time - just once in my life
Yeah - One time - to know it can happen twice
One shot of a clear blue sky
One look - I see no reasons why you can't
One chance to be back
To the point where everything starts
Once chance to keep it together
Things fall apart
Once sign to make us believe it's true
Bir defa - ömrümde sadece bir kez
Evet - bir defa - bunun iki kere olabileceğini bilmek için
Berrak mavi gökyüzünün bir dozu
Bir bakış - yapamaman için bir sebep görmüyorum
Bir şans geri dönmek için
Her şeyin başladığı noktaya
Bir şans bir şeyleri bir arada tutmak için
Nesneler ayrı düşer
Bir işaret bizi bunun doğruluğuna inandırmak için
What do you see?
Where do we go?
What sign?
How do we grow?
By letting your lifeline show
What if we do? What up to now?
What do you say?
How do I know?
Don't let your lifeline go
Ne görüyorsun?
Nereye gitmeliyiz?
Ne işareti?
Nasıl büyürüz?
Hayat çizginin görünmesine izin vererek
Ne olur bunu yaparsak? Ne olmuş şu ana kadar?
Ne diyorsun?
Nasıl bilebilirim?
Hayat çizginin peşini bırakma