When I am tired You bring me comfort
Yorulduğum zaman bana rahat getirirsin
(I will wait; I will wait for You)
(Bekleyeceğim, seni bekleyeceğim)
When I am weak You give me strength
Zayıf olduğum zaman Bana güç ver
(I will wait; I will wait for You)
(Bekleyeceğim, seni bekleyeceğim)
When I can't walk You give me wings like an eagle
Yürüyemediğim zaman Bana kartal gibi kanat verirsin
(I will wait; I will wait for You)
(Bekleyeceğim, seni bekleyeceğim)
When I'm alone You bring me peace
Yalnız olduğum zaman bana barış getirirsin
(I will wait)
(Bekleyeceğim)
I will wait for Your mercy
Merhametini bekleyeceğim
I will wait for Your plan to unfold
Planın açılmasını bekleyeceğim
I will wait for Your mercies are new every morning
Merhametlerin her sabah yeni olmasını bekleyeceğim
When I am wounded You heal my broken bones
Yaralandığımda Kırık kemiklerimi iyileşirsin
(I will wait; I will wait for You)
(Bekleyeceğim, seni bekleyeceğim)
And when I sing You fill my heart with joy
Ve şarkı söylediğimde Kalbimi sevinçle doldurursun
(I will wait; I will wait for You)
(Bekleyeceğim, seni bekleyeceğim)
And when I fear the unknown You give me peace
Ve bilinmeyenlerden korktuğum zaman Bana barış vereceksin
(I will wait; I will wait for You)
(Bekleyeceğim, seni bekleyeceğim)
And when I call, You always answer me
Ve aradığım zaman, hep bana cevap veriyorsun
(I will wait)
(Bekleyeceğim)
We wait for You like watchmen wait for morning
Bekçi bekleyenler için sizi bekliyoruz sabah bekleyin
We wait for You like creation waits for spring
Bahar için yaratılış beklemelerinizi bekliyoruz
We wait for You knowing sometimes without warning
Bazen sizi uyarmadan sizi bekliyoruz
You reveal Your plan in ways that maybe we don't
Planınızı belki anlamadığımız yollarla açıklarsınız.
understand