That you would leave Your throne
Tahtı terk edeceğini
And make this world Your home
Ve bu dünyayı kendi eviniz yapın
Forsaking majesty
Kaybolan görkemli
Embracing mundane
Sıradanlığı kucaklamak
And all of its shame
Ve tüm utanç
You walked our dusty streets
Tozlu sokaklarımızı yürüdün
Healing a world in need
İhtiyacı olan bir dünyayı iyileştirmek
You looked into the eyes
Gözlerine baktın
Of sinners like me
Benim gibi günahkarlardan
Setting us free
Bizi özgür kıldık
What wondrous love is this
Bu harika aşk bu
What wondrous love is this
Bu harika aşk bu
That You would lay aside Your glory for my soul
Ruhumu için senin ihtişamını bir kenara bırakır mısın
What wondrous love is this
Bu harika aşk bu
What wondrous love is this
Bu harika aşk bu
That You would lay down Your life for my soul
Hayatını ruhum için yatırdın
Enduring agony
Sürekli acı
You bore the cross for me
Benim için çarmıhı geçtin
Betrayed by those You love
Sevdikleriniz tarafından ihanet
You took all our blame
Tüm suçlamamızı aldınız
Bearing our pain
Acıyı çekiyor
They nailed Your feet
Ayaklarını çivilediler
They nailed Your hands
Ellerinizi çivilediler
You are the God
Sen tanrısın
Who understands
Kim anlıyor
You know rejection
Reddedildiğini biliyorsun
Loss and grief
Kayıp ve üzüntü
You loved a world
Sen bir dünyayı sevdin
That nailed You to a tree
Seni bir ağaca çivileyen