I am on your side.
Ben, senin kenarındayım.
You light me up inside.
Sen, beni iç tarafa aydınlatırsın.
You fill my eyes with stars.
Sen, yıldızlarla benim gözlerimi doldurursun.
It doesn't get me very far.
O, beni çok uzak almaz.
Just look around.
Sadece bak.
You don't need no fairy tale.
Sen, hiçbir peri masalına ihtiyaç duymazsın.
To get you by.
Senle geçinmek.
Just look around.
Sadece bak.
You don't need no Santa Claus.
Sen, hiçbir Noel Baba'ya ihtiyaç duymazsın.
You don't need to make things up.
Sen, şeyleri yapmaya ihtiyaç duymazsın.
But if there's something more than this.
Ama eğer, bir şey bundan daha çok varsa.
I'll meet you sucked inside a kiss.
Ben, senin, bir öpücüğün içinde emdiğini karşılayacağım.
And if there's something more to this.
Ve eğer, buna daha çok olan bir şey varsa.
Then I will be the catalyst.
Ben sonra, katalizör olacağım.
I wish I could say something beautiful to.
Ben, benim, yapmak için bir şeyi güzel diyebildiğimi dilerim.
Make you fall in love again.
Yeniden aşık olman için seni yaparım.
But love has slowly faded away like.
Ama sevgi yavaşça, gibi gözden kayboldu.
Spotlights shining in.
İçeride parlarken sahne ışıkları.
To space.
Boşluğa.
I am on your side.
Ben, senin kenarındayım.
You light me up inside.
Sen, beni iç tarafa aydınlatırsın.
You fill my eyes with stars.
Sen, yıldızlarla benim gözlerimi doldurursun.
It doesn't get us very far.
O, bizi çok uzak almaz.
Just look around.
Sadece bak.
You don't need no government.
Sen, hiçbir hükümete ihtiyaç duymazsın.
To get you by.
Senle geçinmek.
Just look around.
Sadece bak.
You don't need no Santa Claus.
Sen, hiçbir Noel Baba'ya ihtiyaç duymazsın.
You don't need to make things up.
Sen, şeyleri yapmaya ihtiyaç duymazsın.
But if there's something more than this.
Ama eğer, bir şey bundan daha çok varsa.
I'll meet you sucked inside a kiss.
Ben, senin, bir öpücüğün içinde emdiğini karşılayacağım.
And if there's something more to this.
Ve eğer, buna daha çok olan bir şey varsa.
Then I will be the catalyst.
Ben sonra, katalizör olacağım.
I wish I could say something beautiful to.
Ben, benim, yapmak için bir şeyi güzel diyebildiğimi dilerim.
Make you fall in love again.
Yeniden aşık olman için seni yaparım.
But love has slowly faded away like.
Ama sevgi yavaşça, gibi gözden kayboldu.
Spotlights shining in.
İçeride parlarken sahne ışıkları.
Spotlights shining in.
İçeride parlarken sahne ışıkları.
To space.
Boşluğa.
Just look around.
Sadece bak.
You don't need no government.
Sen, hiçbir hükümete ihtiyaç duymazsın.
To get you by.
Senle geçinmek.
Just look around.
Sadece bak.
You don't need no Santa Claus.
Sen, hiçbir Noel Baba'ya ihtiyaç duymazsın.
You don't need to make things up.
Sen, şeyleri yapmaya ihtiyaç duymazsın.
But if there's something more than this.
Ama eğer, bir şey bundan daha çok varsa.
I'll meet you sucked inside a kiss.
Ben, senin, bir öpücüğün içinde emdiğini karşılayacağım.
And if there's something more to this.
Ve eğer, buna daha çok olan bir şey varsa.
Then I will be the catalyst.
Ben sonra, katalizör olacağım.
I wish I could say something beautiful to.
Ben, benim, yapmak için bir şeyi güzel diyebildiğimi dilerim.
Make you fall in love again.
Yeniden aşık olman için seni yaparım.
But love has slowly faded away like.
Ama sevgi yavaşça, gibi gözden kayboldu.
Spotlights shining in.
İçeride parlarken sahne ışıkları.
Spotlights shining in.
İçeride parlarken sahne ışıkları.
To space.
Boşluğa.