I could use.
Ben, kullanabilirdim.
A shot.
Bir atış.
Your novacaine.
Senin novacainen.
My soul's a fuse.
Benim ruhum, bir sigortadır.
Blows away your name.
Senin isminden uzağa rüzgarlar.
Then you can be the remedy.
Sen sonra, çare olabilirsin.
And I can be the enemy.
Ve ben, düşman olabilirim.
And he can go and live as nothing.
Ve o, gidebilir, ve hiçbir şey olarak yaşayabilir.
They you can be the wanna be.
Senin, olabildiğin onlar, olmayı ister.
And I can be the remedy.
Ve ben, çare olabilirim.
And he can go to hell for all I care.
Ve o, benim, ilgi duyduğum herkes için cehenneme gidebilir.
Say this world is not so shallow.
Bu dünyanın, öyle sığ olmadığını de.
When you can't beg steal or borrow.
Senin, çalmaya rica edemediğin zaman veya ödünç alamadığın zaman.
Save your breath your soul is hollow.
Senin ruhunun, delik olduğu senin nefesin hariç.
And it's all too much to swallow.
Ve yutmak için bütünüyle çok fazladır.
Take this souvenir.
Bu hatırayı al.
They can't deny you were here.
Onlar, senin, burada olduğunu inkar edemez.
This scar always there.
Her zaman bu yara izi orada.
To medicate your fear.
Senin korkuna ilaç vermek.