I don't wanna talk
Konuşmak istemiyorum
About things we've gone through
Aramızda geçen şeyleri
Though it's hurting me, now it's history
Beni incitiyor olsa da, şimdi tarih oldular
I've played all my cards
Tüm kartlarımı oynadım
And that's what you've done too
Ve işte senin yaptığın da buydu
Nothing more to say, no more ace to play
Söylenecek bir şey kalmadı, oynanacak as da
The winner takes it all
Kazanan hepsini alır
The loser's standing small
Kaybedenin eli boştur
Beside the victory, that's her destiny
Zafere kıyasla, bu onun kaderidir
I was in your arms
Kollarındaydım
Thinking I belonged there
Oraya ait olduğumu sanırdım
I figured it made sense building me a fence
Bana perde olmaları anlamlı gelirdi
Building me a home
Evim olurlardı
Thinking I'd be strong there
Orada güçlü olduğumu düşünürdüm
But I was a fool playing by the rules
Ama kurallara uygun oynayan bir aptaldım
The gods may throw a dice
Tanrılar zar atabilirler
Their minds as cold as ice
Düşünceleri buz gibi soğuktur
And someone way down here
Ve birileri burada yeryüzünde
Loses someone dear
Birilerini kaybeder sevgilim
The winner takes it all (takes it all)
Kazanan hepsini alır (hepsini alır)
The loser has to fall (has to fall)
Kaybedense düşmelidir (düşmelidir)
It's simple and it's plain
Bu kadar basit ve net
Why should I complain
Neden yakınayım ki
But tell me does she kiss
Ama söyle bana seni öpüyor mu
Like I used to kiss you
Benim öptüğüm gibi
Does it feel the same
Aynı hissi yaşatıyor mu
When she calls your name
İsmini söylediğinde
Somewhere deep inside
Derinlerde bir yerde
You must know I miss you
Bilmelisin seni özlediğimi
But what can I say, rules must be obeyed
Ama ne söyleyebilirim, kurallara uyulmalı
The judges will decide (will decide)
Hakim karar verecek (karar verecek)
The likes of me abide (me abide)
Benim gibiler katlanır (ben katlanırım)
Spectators of the show, always staying low
Gösterinin seyircileri, hep oturur
The game is on again (on again)
Oyun yine başlar (ve yine)
A lover or a friend (or a friend)
Bir sevgili yada bir arkadaş (yada bir arkadaş)
A big thing or a small (big or small)
Büyük veya küçük bir şey (büyük veya küçük)
The winner takes it all (takes it all)
Kazanan hepsini alır (hepsini alır)
I don't wanna talk if it makes you feel sad
Konuşmak istemiyorum eğer bu seni üzüyorsa
And I understand
Ve anlıyorum
You've come to shake my hand
Elimi sıkmaya geldiğini
I apologize if it makes you feel bad
Özür dilerim eğer kötü hissettirdiysem
Seeing me so tense, no self-confidence
Beni gergin ve özgüvensiz görmek
But you see
Ama anlıyorsun ki
The winner takes it all
Kazanan hepsini alır
The winner takes it all
Kazanan hepsini alır
So the winner takes it all
Kazanan hepsini alır
And the the loser has to fall
Kaybedense düşmelidir
Throw a dice, cold as ice
Bir zar at, buz kadar soğuk
Way down here, someone dear
Burada yeryüzünde, birisi sevgilim
Takes it all, has to fall....
Hepsini alıyor, birisi yeniliyor...