The water pours its embracing arms around the stone
Decay drips from the unquiet void
where the ice forms, where life ends
The stone is by the crimson flood, swallowed
The red tide beyond the ebon wound, contorted
My sacrifice bids farewell in this river of memory...
a wave to end all time
Red birds escape from my wounds and return as falling snow
To sweep the landscape; a wind haunted, wings without bodies
The snow, the bitter snowfall
You wish to die in her pale arms, crystalline,
to become an ode to silence
In the soul of a mountain of birds, fallen
The cascading pallor of ghostless feather
The snow has fallen and raised this white mountain
on which you will die and fade away in silence
Try to align
Türkçe
Yağan Kar
Su taşın etrafını saran kollarını boşaltır
Buz kalıplarının ve yaşamın son bulduğu yerde
huzursuz boşluktan yıkılış damlar.
Taş kıpkırmızı sel tarafından yutuldu
Kızıl gelgit simsiyah yaralar ardında çarpıtıldı
Şu anılar nehrinde fedakarlığım veda eder
Tüm zamanlara bir elveda
Kızıl kuşlar yaralarımdan kaçıyor ve yağan kar olarak geri dönüyorlar
Manzarayı ortadan kaldırmak için:Bedensiz kanatlara bir rüzgar dadandı
Kar, acı kar yağışı
Sessizliğe bir gazel olmak için
Onun soğuk kollarında billur gibi ölmek hoşuna gider
Dağ gibi yığılmış kuşların ruhuna düşmüş
Ruhsuz tüyün git gide artan solgunluğu
Kar yağdı ve üzerinde ölüp sessizlikle yok olup gideceğin
bu beyaz dağı yükselltti