İngilizce
The texture of the soul is a liquid
That casts a vermillion flood
From a wound carved as an oath;
İt fills the river bank a sanguine fog
These arms were meant to be lost!
Hacked, severed and forgotten
The texture of time is a whisper
That echoes across the flood
It's hymn resonates from tree to tree,
Through every sullen bough it sings
These boughs were said to be lost!
Torn, unearthed and broken
Earth to flesh, flesh to wood,
Cast these limbs into the water
Flesh to wood, wood to stone,
Cast this stone into the water...
Try to align
Türkçe
Uzuvlar
Ruhun dokusu, bir yeminden dolayı
oyulmuş bir yaradan
Zincifreye benzeyen bir seli savuran bir sıvıdır
Kan gibi kırmızı bir sis nehir kıyısını örter
Kesilmiş,kopmuş ve unutulmuş
Bu kollar kaybolmalıydı!
Zamanın dokusu selin bir ucundan
diğer ucuna yankılanan bir fısıltıdır
İlahisi ağaçtan ağaca yankılanır
Her kasvetli dalı dolaşarak onu söyler
Kopmuş,kökünden çıkmış ve parçalanmış
Bu dalların kaybolacağı söylenmişti
Yeryüzü bedene, beden ağaca (dönüşür)
Bu uzuvları suya at
Beden ağaca, ağaç taşa (dönüşür)
Bu taşı suya at