(Глядя в телевизор)
Я знал ее с детских лет,
Я помню все, как будто вчера;
Я не помню отца, но мать была очень добра.
И все, что в жизни случалось не так,
Немытую посуду и несчастный брак
Ее мать вымещала по вечерам,
Глядя в телевизор.
Нам тридцать пять на двоих,
Мы не спускаем друг с друга глаз -
С обеих сторон все, кажется, в первый раз;
Но каждый вечер начиналось опять:
"Прости, но сегодня в семь тридцать пять..."
И она забывала, кто я такой,
Глядя в телевизор.
Теперь у нее есть дочь -
Другое поколение, другие дела;
Ей только пять лет, но время летит как стрела;
И хотя она пока что не умеет читать,
Она уже знает больше, чем знала мать,
Ведь она видит сразу много программ,
Глядя в телевизор...
Try to align
Türkçe
Televizyona bakarken
Onu çocukluk yıllarından biliyorum,
Her şeyi hatırlıyorum, sanki dün gibi;
Babasını hatırlamıyorum, ama annesi iyi biri idi.
Hayatta yolunda gitmeyen tek şey,
Yıkanmamış bulaşıkları ve mutsuz evliliği
Annesinin akşam olunca
Televizyona bakarken karıştırmasıydı.
İkimizin yaşı toplamı otuz beş,
Gözlerimizi birbirimizden alamıyoruz -
Her iki taraf için de her şey, sanki ilk defa oluyor gibi;
Ama her akşam olanlar tekrar ediyordu:
"Affedersin, ama bugün yedi otuz beşte..."
Ve kim olduğumu unuttu
Televizyona bakarken.
Şimdi bir kızı var -
Farklı bir kuşak, farklı meşguliyetler;
Daha beş yaşında, ama zaman ok gibi uçup gidiyor;
Ve henüz okumayı bilmiyor olsa da,
Annesinden daha çok şey biliyor,
Çünkü bir sürü programı aynı anda takip ediyor,
Televizyona bakarken...