God on high, hear my prayer
In my need, you have always been there
He is young, he's afraid
Let him rest, heaven blessed
Bring him home, bring him home, bring him home
He's like the son I might have known
If god had granted me a son
The summers die one by one
How soon they fly on and on
And I am old, and will be gone
Bring him peace, bring him joy
He is young, he is only a boy
You can take, you can give
Let him be, let him live
If I die, let me die
Let him live, bring him home
Bring him home
Bring him home
Göklerdeki Tanrı, duamı duy
İhtiyacım varken, her zaman oradaydın
O genç, o korkuyor
Dinlenmesine izin ver, kutsanmış cennet
Onu eve getir, onu eve getir, onu eve getir
Tanıyacağım o oğul gibi
Eğer Tanrı bana bir oğul bağışlasaydı
Yaz mevsimleri birer birer ölüyor
Ne kadar da erken uçup gidiyorlar
Ve ben yaşlıyım, ve öleceğim
Ona huzur getir, ona neşe getir
O genç, o daha bir çocuk
Sen verensin, sen alansın
Ona izin ver, yaşamasına izin ver
Eğer öleceksem, ölmeme izin ver
Onun yaşamasına izin ver, onu eve getir
Onu eve getir
Onu eve getir