In a church by the face
-yüzle bir klisede
He talks about the people going under
-insanların dibe inişi hakkında konuşur
Only child knows...
-sadece çocuk bilir'
A man decides after seventy years
-bir adam yetmiş yıldan sonra kararlaştırır
That what he goes there for, is to unlock the door,
-oraya ne diye gittiğini, kapıyı açmak için,
While those around him criticize and sleep...
-etrafında ksuur bulurken ve uçarken'
And through a fractal on a breaking wall,
-ve kırılan bir duvarın üstündeki çatlamadan,
I see you my friend and touch your face again,
-seni görüyorum arkadaşım ve yüzüne tekrar dokunuyorum,
Miracles will happen as we dream'
-mucizeler rüyalardaki gibi olacak'
No no, we'll never survive, unless we get a little...bit...
-hayır hayır, asla hayatta kalamayacağızeğer biraz çıldırmamışsak
No no, we'll never survive, unless we get a little...bit...
-hayır hayır, asla hayatta kalamayacağızeğer biraz çıldırmamışsak
Crazy yellow people walking through my head.
-çılgın sarı insanlar başımda yürürken
One of them's got a gun, shoot the other one.
-birisinin silahı var, diğerine ateş eder.
And yet together they were friends at school.
-oysaki onlar okulda arkadaşlardı.
Ohh, get it, get it, get it, no no no!
-ohh, al onu, al onu, al onu, hayır hayır hayır!
If I were there when we first took the pill,
-eğer ben ilk hapı yuttuğumda oradaysam
Then maybe, then maybe, then maybe, then maybe...
-sonra belki, sonra belki, sonra belki, sonra belki'
Miracles will happen as we speak.
-mucizeler konuştuğumuz gibi olacak'
[NAKARAT]
Crazy...
-çılgınlık'
No no, we'll never survive, unless we get a little...bit...
-hayır hayır, asla hayatta kalamayacağızeğer biraz çıldırmamışsak
In a sky full of people, only some want to fly.
-insanlarla dolu bir gökyüzünde sadece bazıları uçmak istiyor
Isn't that crazy?
-bu çılgınlık deil mi?
In a world full of people, only some want to fly.
-insanlarla dolu bir dünyada sadece bazıları uçmak istiyor bu çılgınlık değil mi?
Isn't that crazy?
-bu çılgınlık değil mi?
Crazy...
-çılgınlık'.
In a heaven of people there's only some want to fly.
-insnaların cennetinde sadece bazıları uçmak istiyor bu çılgınlık değil mi?
Ain't that crazy? Crazy, crazy... crazy...
-bu çılgınlık değil mi? Çılgınlık,çılgınlık'çılgınlık'
[NAKARAT]
No no, we'll never survive unless, we get a little bit...
-hayır hayır, asla hayatta kalamayacağızeğer biraz çıldırmamışsak
Salih Buğrahan Köroğlu