An old man turned ninety-eight
Doksan sekiz yaşına basmış bir adam
He won the lottery and died the next day
Lotoyu kazandı ve sonraki gün öldü
It's a black fly in your Chardonnay
Bu beyaz şarabında bir kara sinektir
It's a death row pardon two minutes too late
Bu iki dakika gecikmiş idam affıdır
And isn't it ironic...dontcha think
Ve bu ironik değil mi...sence de?
It's like rain on your wedding day
Bu düğün gününde yağmur yağması gibidir
It's a free ride when you've already paid
Sen paranı ödedikten sonraki bedava gezidir
It's the good advice that you just didn't take
Bu dinlemeyip geçtiğin iyi tavsiyedir
Who would've thought...it figures
İşe yarayacağını kim düşünürdü ki
Mr. Play It Safe was afraid to fly
Bay Tedbirli uçmaya korkuyordu
He packed his suitcase and kissed his kids goodbye
Valizini hazırladı ve çocuklarına elveda öpücüğü verdi
He waited his whole damn life to take that flight
Tüm kahrolası hayatı boyunca bu uçuşu beklemişti
And as the plane crashed down he thought
Ve uçak düşerken şöyle düşündü:
'Well isn't this nice...'
'Ne kadar güzel değil mi'
And isn't it ironic...dontcha think
Ve bu ironik değil mi...sence de?
It's like rain on your wedding day
Bu düğün gününde yağmur yağması gibidir
It's a free ride when you've already paid
Sen paranı ödedikten sonraki bedava gezidir
It's the good advice that you just didn't take
Bu dinlemeyip geçtiğin iyi tavsiyedir
Who would've thought...it figures
İşe yarayacağını kim düşünürdü ki
Well life has a funny way of sneaking up on you
Hayatın tuhaf bir hissettirmeden yanına sokulma tarzı var
When you think everything's okay and everything's going right
Herkesin iyi ve her şeyin yolunda olduğunu düşündüğün zaman
And life has a funny way of helping you out when
Ve hayatın tuhaf bir yardım etme tarzı var
You think everything's gone wrong and everything blows up in your face
Her şeyin ters gittiğini düşündüğün ve her şey yüzünde patladığı zaman
A traffic jam when you're already late
Sen zaten gecikmişkenki trafik sıkışıklığı
A no-smoking sign on your cigarette break
Sigara molandaki sigara içilmez levhası
It's like ten thousand spoons when all you need is a knife
Bu tek ihtiyacın olan bir bıçakken on bin tane kaşık gibidir
It's meeting the man of my dreams
Bu hayallerinin erkeğiyle tanışmaktır
And then meeting his beautiful wife
Ve sonra da onun güzel eşiyle
And isn't it ironic...dontcha think
Ve bu ironik değil mi...sence de
A little too ironic...and yeah I really do think...
Birazcık fazla ironik...kesinlikle böyle düşünüyorum...
It's like rain on your wedding day
Bu düğün gününde yağmur yağması gibidir
It's a free ride when you've already paid
Sen paranı ödedikten sonraki bedava gezidir
It's the good advice that you just didn't take
Bu dinlemeyip geçtiğin iyi tavsiyedir
Who would've thought...it figures
İşe yarayacağını kim düşünürdü ki
Life has a funny way of sneaking up on you
Hayatın tuhaf bir hissettirmeden yanına sokulma tarzı var
Life has a funny, funny way of helping you out
Hayatın tuhaf, tuhaf bir yardım etme tarzı var
Helping you out
Yardım etme