Tes yeux sans âge
Sont des miroirs pénétrants
Qui façonnent le monde
Par leurs reflets, l'embellissant.
İhtiyarlamayan gözlerin
Yansımalarıyla Dünya'yı şekillendiren,
Onu süsleyen ,
(insanın)içine işleyen aynalardır.
L'Orée des bois au loin
Devient un temple mouvant, irisé,
Célébrant la naissance du printemps.
Uzaktaki ormanların sınırı
İlkbaharın doğuşunu kutlayan
Parıldayan,seyyar bir tapınak oluyor
Et ces montagnes immenses,
Aspirent à rejoindre les cieux
Au dessus de nos têtes,
tournoyants.
Ve uçsuz bucaksız dağlar
Başımızın üzerinde dönen
Göklere ulaşmaya
Can atıyorlar
Cette réalité qui nous entoure
Est celle que tu as choisie
Et tes rêves habillent notre sphère
D'un tableau idéal qui se déploie
A la lueur de nos regards,
Au son de ta voix.
Bizi kuşatan bu gerçek
Seçmiş olduğun şeydir
Ve hayallerin,sesinin melodisinde
Bakışlarımızın ışığında yayılan
Mükemmel bir tablo ile
Çevremizi kaplar.
Çeviren:Ahmet KADI