[A] >  [Alec Benjamin Şarkı Çevirileri] > Must Have Been The Wind Şarkı Çevirisi
Sponsored Links

Alec Benjamin - Must Have Been The Wind

Gönderen:0Poseidon0
Eklendi:
Yeni Çeviri Eklemek İçin Tıklayın Çeviri Ekle      Hata DüzeltHata Düzelt
I heard a glass shatter on the wall in the apartment above mine
Üstümdeki dairede duvarda bir camın parçalandığını duydum
At first I thought that I was dreaminİlk önce rüyada olduğumu düşündüm
But then I heard the voice of a girl
Ama sonra bir kızın sesini duydum
And it sounded like she'd been cryinVe ağlıyormuş gibi geliyordu
Now I'm too worried to be sleepinŞimdi uyumak için fazla endişeliydim


So I took the elevator to the second floor
Bu yüzden asansörü ikinci kata çıkardım
Walked down the hall and then I knocked upon her door
Koridorda yürüdüm ve kapısını çaldım
She opened up and I asked about the things I've been hearing
Açtı ve duyduğum şeyleri sordum


She said, "I think your ears are playing tricks on you"
Dedi ki "Sanırım kulakların sana oyun oynuyor."
Sweater zipped up to her chin
Kazak çenesine sıkıştırılmış
"Thanks for caring, sir, that's nice of you
"İlginiz için teşekkürker, bayım, bu çok hoş
But I have to go back in
Ama geri içeri girmeliyim
Wish I could tell you about the noise
Keşke size gürültüden bahsedebilseydim
But I didn't hear a thing"
Ama hiçbir şey duymadım"
She said, "It must have been the wind, must have been the wind
"Rüzgar olmalı, rüzgar olmalı" dedi
Must have been the wind, it must have been the wind"
Rüzgar olmalı, rüzgar olmalı
She said, "It must have been the wind, must have been the wind
"Rüzgar olmalı, rüzgar olmalı" dedi
Must have been the wind, it must have been the wind"
Rüzgar olmalı, rüzgar olmalı


So I was layin' on the floor of my room
Odamda yerde yatıyordum
Cold concrete on my back
Sırtımda soğuk zemin
No, I just couldn't shake the feeling
Hayır, bu hissi görmezden gelemiyorum
I didn't want to intrude because I knew that I didn't have all the facts
Davetsiz gitmek istemedim çünkü bütün gerçeklere sahip olmadığımı biliyordum
But I couldn't bear the thought of leavin' her
Ama onu terk etme düşüncesine dayanamadım



So I took the elevator to the second floor
Bu yüzden asansörü ikinci kata çıkardım
Walked down the hall and then I knocked upon her door
Koridorda yürüdüm ve kapısını çaldım
She opened up and I asked about the things I've been hearing
Açtı ve duyduğum şeyleri sordum

She said, "I think your ears are playing tricks on you"
Dedi ki "Sanırım kulakların sana oyun oynuyor."
Sweater zipped up to her chin
Kazak çenesine sıkıştırılmış
"Thanks for caring, sir, that's nice of you
İlginiz için teşekkürker, bayım, bu çok hoş
But I have to go back in
Ama geri içeri girmeliyim
Wish I could tell you about the noise
Keşke size gürültüden bahsedebilseydim
But I didn't hear a thing"
Ama hiçbir şey duymadım
She said, "It must have been the wind, must have been the wind
"Rüzgar olmalı, rüzgar olmalı" dedi
Must have been the wind, it must have been the wind"
Rüzgar olmalı, rüzgar olmalı
She said, "It must have been the wind, must have been the wind
"Rüzgar olmalı, rüzgar olmalı" dedi
Must have been the wind, it must have been the wind"
Rüzgar olmalı, rüzgar olmalı


Aim my boombox at the roof, I'm playing "Lean on Me"
Çatıdaki müzik setimi hedef al, "Lean On Me"* çalıyorum
Just so that she knows that she can lean on me
Sadece bana yaslanabileceğini bilsin diye
And when she hears the words, I hope she knows she'll be okay
Ve kelimeleri duyduğunda, umarım iyi olacağını bilir
Aim my boombox at the roof, I'm playing "Lean on Me"
Çatıdaki müzik setimi hedef al, "Lean On Me" çalıyorum
Just so that she knows that she can lean on me
Sadece bana yaslanabikeceğini bilsin diye
And when she hears the words, I know exactly what I'll say
Ve kelimeleri duyduğunda, özellikle ne söyleyeceğimi biliyorum
Promise I'm not playing tricks on you
Söz veriyorum sana oyun oynamıyorum
You're always welcome to come in
Her zaman içeri gelebilirsin
You could stay here for an hour or two
Bir veya iki saat kalabilirsin
If you ever need a friend
Eğer bir arkadaşa ihtiyacın olursa


We can talk about the noise, when you're ready, but 'til then
Gürültü hakkında konuşabiliriz, hazır olduğunda, ama o zamana kadar
I'll say, "It must have been the wind, must have been the wind
"Rüzgar olmalı, rüzgar olmalı." diyeceğim
Must have been the wind, it must have been the wind"
Rüzgar olmalı, rüzgar olmalı
I'll say, "It must have been the wind, must have been the wind
"Rüzgar olmalı, rüzgar olmalı." diyeceğim
Must have been the wind, it must have been the wind"
Rüzgar olmalı, rüzgar olmalı



*"Bana yaslan"(şarkı ismi)
© 2003-2024 www.alternatifim.com/ Her Hakkı Saklıdır.