It was 6:48, I was walking home
Ben eve yürürken saat 6.48'di
Stepped through the gate, and I'm all alone
Kapıdan adımımı attım, ve yapayalnızım
I had chicken on the plate, but the food was cold
Tabakta tavuk vardı ama soğuktu
Then I covered up my face so that no one knows
Kimse tanımasın diye yüzümü örttüm
I didn't want trouble, I'm the boy in the bubble
Sorun istemedim, köpük içinde bir çocuğum ben
But then came trouble
Ama sonra geldi sorun
When my mom walked into the living room
Annem salona doğru yürüdüğünde
She said, "Boy, you gotta tell me what they did to you"
Dedi ki, 'Oğlum, bana ne yaptığını söylemelisin”
I said, "You don't wanna know the things I had to do"
Dedim ki, 'Yapmak zorunda olduğum şeyleri bilmek istemezsin”
She said, "Son, you gotta tell me why you're black and blue"
Dedi, 'Oğlum, neden yara bere içinde olduğunu söylemen lazım”
I said I didn't want trouble, I'm the boy in the bubble
Sorun istemiyordum dedim, köpük içinde bir çocuğum ben
But then came trouble
Ama sonra geldi sorun
And my heart was pumping, chest was screaming
Ve kalbim şişiyordu, göğsüm çığlık atıyordu
Mind was running, air was freezing
Aklım koşuyordu, hava dondurucuydu
Put my hands up, put my hands up
Ellerimi kaldırdım, ellerimi kaldırdım
I told this kid I'm ready for a fight
Bu çocuğa dövüş için hazır olduğumu söyledim
Punch my face, do it 'cause I like the pain
Yüzüme yumruk at, bunu sadece ben acıdan hoşlandığım için yap
Every time you curse my name
Adıma her küfrettiğinde
I know you want the satisfaction, it's not gonna happen
Tatmin olmak istiyorsun biliyorum, böyle bir şey olmayacak
Knock me out, kick me when I'm on the ground
Yık beni yere, yerde tekmele beni
It's only gonna let you down
Bu sadece seni rezil eder
Come the lightning and the thunder
Işıklandırmaya ve gök gürlemesine gel
You're the one who'll suffer, suffer
Acı çekecek tek kişi sensin, acı çekecek
Well I squared him up, left my chest exposed
Göğüs gerdim ona, göğsümü korumasız bıraktı
He threw a quick left hook and it broke my nose
Hızlı bir sol kroşe attı ve burnumu kırdı
I had thick red blood running down my clothes
Kıyafetlerimden yoğun kırmızı kanlar süzülüyordu
And a sick, sick look 'cause I like it though
Ve her şeye rağmen bundan hoşlanan hasta, hasta bir bakış
I said I didn't want trouble, I'm the boy in the bubble
Sorun istemiyordum dedim, köpük içinde bir çocuğum ben
But then came trouble
Ama sonra geldi sorun
And my heart was pumping, chest was screaming
Ve kalbim şişiyordu, göğsüm çığlık atıyordu
Mind was running, nose was bleeding
Aklım koşuyordu, burnum kanıyordu
Put my hands up, put my hands up
Ellerimi kaldırdım, ellerimi kaldırdım
I told this kid I'm ready for a fight
Bu çocuğa dövüş için hazır olduğumu söyledim
Punch my face, do it 'cause I like the pain
Yüzüme yumruk at, bunu sadece ben acıdan hoşlandığım için yap
Every time you curse my name
Adıma her küfrettiğinde
I know you want the satisfaction, it's not gonna happen
Tatmin olmak istiyorsun biliyorum, böyle bir şey olmayacak
Knock me out, kick me when I'm on the ground
Yık beni yere, yerde tekmele beni
It's only gonna let you down
Bu sadece seni rezil eder
Come the lightning and the thunder
Işıklandırmaya ve gök gürlemesine gel
You're the one who'll suffer, suffer
Acı çekecek tek kişi sensin, acı çekecek
It was 6:48, he was walking home
O eve yürürken saat 6.48'di
With the blood on his hand from my broken nose
Kırık burnumdan kalan elindeki kanla
But like every other day, he was scared to go
Ama her diğer gün gibi, gitmekten korkmuştu
Back to his house 'cause his pops was home
Eve geri, çünkü babalığı evdeydi
Drowning his troubles in whiskey bubbles
Viski kabarcıklarında sorunlarıyla boğuluyordu
Just looking for trouble
Sadece bela arıyordu
Well, there's no excuse for the things he did
Yaptığı şeyler için hiçbir mazereti yok
But there's a lot at home that he's dealing with
Ama evde uğraşmak zorunda olduğu çok şey var
Because his dad's been drunk since he was a kid
Çünkü o çocukken, babası sarhoştu
And I hope one day that he'll say to him
Ve umarım bir gün bunu ona söyler
Put down those bubbles and that belt buckle
Şu köpük ve kemer tokası sandığı şeyleri
In this broken bubble
Bu bozulmuş köpükte
Punch my face, do it 'cause I like the pain
Yüzüme yumruk at, bunu sadece ben acıdan hoşlandığım için yap
Every time you curse my name
Adıma her küfrettiğinde
I know you want the satisfaction, it's not gonna happen
Tatmin olmak istiyorsun biliyorum, böyle bir şey olmayacak
Knock me out, kick me when I'm on the ground
Yık beni yere, yerde tekmele beni
It's only gonna let you down
Bu sadece seni rezil eder
Come the lightning and the thunder
Işıklandırmaya ve gök gürlemesine gel
You're the one who'll suffer, suffer
Acı çekecek tek kişi sensin, acı çekecek