(Hourglass, hourglass)
(Hourglass, hourglass)
(Hourglass, hourglass)
(Hourglass, hourglass)
-Kumsaati
There's a shadow lying down where you used to be
–Eskiden olduğun yerde şimdi bir gölge duruyor
And the windowpane's crying like a storm in the Street
–Ve pencere sanki dışarıda fırtına varmışçasına ağlıyor
Don't make it so hard
–Bunu zorlaştırma
Make it easy not to behave
–Terbiyeli davranmamayı kolaylaştırma
You know I don't wanna behave
–Biliyorsun terbiyeli olmak istemiyorum
Don't make it so hard
–Bunu zorlaştırma
Make it easy not to behave
–Terbiyeli davranmamayı kolaylaştırma
You know I don't wanna behave
–Biliyorsun terbiyeli olmak istemiyorum
There's an hourglass standing on the edge of the night
–Gecenin kenarında duran bir kum saati var
When you're long gone, baby, maybe I'll say goodbye
-Eğer uzun süre yok olursan belki ben de hoşça kal derim
Every moonshine [?] myself imagining too
-Her ayışığı (?)… hayal gücüm gibi
Let the time pass, hourglass
-Zamanın akmasına izin ver, kum saati
(Woo, ah)
(Hourglass, hourglass)
(Hourglass, hourglass)
-Kum saati
All the photographs staring back are haunting my dreams, mmm
-Eskiye ait tüm fotoğraflar hayallerime musallat oluyor
And the lavender's leading my love deep into sleep, eh
-Ve lavanta aşkıma yol gösteriyor derin uykularımda
Don't make it so hard
–Bunu zorlaştırma
Make it easy not to behave
–Terbiyeli davranmamayı kolaylaştırma
You know I don't wanna behave
–Biliyorsun terbiyeli olmak istemiyorum
Don't make it so hard
–Bunu zorlaştırma
Make it easy not to behave
–Terbiyeli davranmamayı kolaylaştırma
You know I don't wanna behave
–Biliyorsun terbiyeli olmak istemiyorum
There's an hourglass standing on the edge of the night
–Gecenin kenarında duran bir kum saati var
When you're long gone, baby, maybe I'll say goodbye
-Eğer uzun süre yok olursan belki ben de hoşça kal derim
Every moonshine [?] myself imagining too
-Her ayışığı (?)… hayal gücüm gibi
Let the time pass, hourglass
-Zamanın akmasına izin ver, kum saati
There's an hourglass standing on the edge of the night
–Gecenin kenarında duran bir kum saati var
When you're long gone, baby, maybe I'll say goodbye
-Eğer uzun süre yok olursan belki ben de hoşça kal derim
Every moonshine [?] myself imagining too
-Her ayışığı (?)… hayal gücüm gibi
Let the time pass, hourglass
-Zamanın akmasına izin ver, kum saati
(Woo, ah)
Shadows in the mirror
-Aynadaki gölgeler
Two ships in the night
-Gecede iki gemi
Stuck in the middle
-Ortada sıkışıp kalmış
You're moving on, you're moving on
-Sen devam ediyorsun, devam ediyorsun
There's an hourglass standing on the edge of the night
–Gecenin kenarında duran bir kum saati var
When you're long gone, baby, maybe I'll say goodbye
-Eğer uzun süre yok olursan belki ben de hoşça kal derim
Every moonshine [?] myself imagining too
-Her ayışığı (?)… hayal gücüm gibi
Let the time pass, hourglass
-Zamanın akmasına izin ver, kum saati
(Woo, ah)
(Hourglass, hourglass)
-Kumsaati
Shadows in the mirror
–Aynadaki gölgeler
Two ships in the night
-Gecede iki gemi
(Hourglass, hourglass)
–Kumsaati
Stuck in the middle
-Ortada sıkışıp kalmış
You're moving on, you're moving on
-Sen hareket ediyorsun, devam ediyorsun
(Hourglass, hourglass)
-Kumsaati kumsaati