When I waken, and I'm achin', time for sleepin, yeah
Uyanıkken, ve acı çekerken, uyku zamanı, evet
When I'm sayin time to go and, I've been hurtin, yeah
Gitme zamanı derken, acı çekmekteydim, evet
When I'm layin, I'm still tryin, concentrating on dyin', yeah
Devrilirken, hala deniyorum, ölüme odaklanmak, evet
You're right as rain, but you're all to blame
Yağmur kadar haklısın, fakat tamamiyle suçlusun
Agreed my crime's the same
Kabul, benim suçum da aynısı
My sins I'll claim, give you back shed pain
Günahlar benimdir, sana çekilmiş acıları geri veriyorum
Go find a place for own shame
Git ve kendine rezilliğin için kendine bir yer bul
So you can deal with this thing unreal
Böylece bu gerçek dışı şeyle anlaşmaya varabilirsin
No one made you feel any hurt, yeah
Kimse sana acı çektirmedi, evet
Body's movin, only provin, no one needs to move
Vücut haraket ediyor, sadece denemeydi, kimsenin hareket etmeye ihtiyacı yok
Still believin, yet mistaken, all God's children, yeah
Hala inanıyorum, yine de hatalı, tanrının tüm çocukları, evet
And I must say, I was stupid, selfishly she consumed, yeah
Ve söylemeliyim ki, aptaldım, bencilce harcandım, evet
And you must change patterns all we trained
Ve sen tasarladığımız tüm modeli değiştirmelisin
Or n'er regain peace you seek
Aksi taktirde o aptal peşinde koştuğun huzuru tekrar ele geçirebilir
Now you hear me, for the things I see
Şimdi beni dinle, gördüğüm şeyler için
Yeah, I believe in inner peace, yeah
Evet, iç gönül rahatlığıyla inanıyorum, evet
Throw out, blow up, hold in
Reddet, patlat, dayan
Show fine, no signs, grow blind
Karşılığını ver, işaret yok, bahaneyi uzat