I believe, I believe in the things you do
İnanıyorum,inanıyorum senin yapabileceğin şeyler olduğuna
And I wanna believe you believe that too
Ve ben senin inandığın şeye de inanmak istiyorum
All the noise in my ear that I hear about you
Senin hakkında duyduğum kulağımdaki tüm bu gürültüler
Pray it can't, pray it don't, pray it won't come true
Dua edilemez,dua edilmez, dua edilmeyecek
I know you were thinking
Biliyorum sen düşünüyordun
Bad things when you kissed me, oh
Sen beni öptüğünde kötü şeyler oluyor,oh
Your tongue told me every lie
Dudağın her yalanı bana söyledi
Sad song, warm occasion
Üzgün şarkı, ılık fırsat
Last week, swear no matter what
Geçen hafta, ne olursa olsun söz veriyorum
I'll be stretching out the time
Ben zamanların dışına uzanacağım
Nakarat
Oh, I know that boy's gonna rip me up
Oh erkeğimin beni yırtacağını biliyorum
‘Cause he ain't that nice, he won't do right
Çünkü o hoş değil, o doğruyu kazanmayacak
He'll leave a nasty cut
O kötü bir kesikle ayrılacak
Oh, I cry until I just dissolve
Oh, ben sadece çözülecek kadar ağlarım
Come on watch my heart turn to pulp
Gel kalbimin hamurunu açmamı seyret
Like paper (paper-paper)
Kağıt gibi (kağıt-kağıt)
Paper Love
Kağıt aşkı
(Paper, paper love)
(Kağıt, kağıt aşkı)
I believe, I believe in a line so thin
İnanıyorum, çok imce bir çizgide olduğuma inanıyorum
There's a light, there's a light and it pulls me in
Burada bir ışık var, burada beni içine çeken bir ışık var
Going down, going down 'til I chip my chin
Aşağı gidiyorum, çenemi budayana kadar aşağı gidiyorum
Take my head in your hands, pop it with a pin
Ellerini kafama koy, bir rozet ile ateş et
(With a pin)
(Bir rozet ile)