The air will never have the same smell,
Hava asla aynı kokmayacak,
the sun will never get to shine so bright again.
Güneş bir daha asla aynı parlamayacak.
How they hurt my eyes, god! they hurt my eyes,
Gözlerimi nasıl incittiler, tanrım! onlar gözlerimi incittiler,
now that you're leaving.
Şimdi sen ayrılıyorsun.
My past is travelling on an airplane,
Geçmişim bir uçakla seyahat ediyor,
who will be there the next time I need a friend,
Bir daha bir arkadaşa ihtiyacım olduğunda kim orada olacak,
and I close my eyes, now I close my eyes
Ve gözlerimi kapatıyorum, şimdi gözlerimi kapatıyorum
because you're leaving.
Çünkü sen ayrılıyorsun.
And the telephone is ringing in my hand,
Ve elimdeki telefon çalıyor,
I have to cheer you up, and you still don't understand
Moralini düzeltmek zorundayım, ve sen hala anlamıyorsun
why did you say goodbye, how did you say goodbye?
Neden hoşçakal dedin, nasıl hoşçakal dedin?
it's me who did it ...
Bunu yapan bendim ...
I have my life right in front of me,
Hayatım önümde,
my past seems one minute, present seems eternity.
Geçmişim bir dakika görünüyor, şimdi sonsuz görünüyor.
I want to freeze the time, so I close my eyes
Zamanı dondurmak istiyorum, bu yüzden gözlerimi kapatıyorum
but you're still leaving.
Ama sen hala ayrılıyorsun.
With any problem I did lean on you.
Sana yasladığım her sorunla.
You are now my problem and I don't know what to do.
Şimdi benim sorunumsun ve ne yapacağımı bilmiyorum.
I see you fly away, god! they hurt my eyes
Uçup gittiğini görüyorum, tanrım! Gözlerimi acıtıyorlar
now that you're leaving
Şimdi sen ayrılıyorsun
The telephone....
Telefon...
And you still wonder how I didn't cry.
Ve şimdi hala nasıl ağlamadığımı merak ediyorsun.
Of course I love you, but somehow I had to lie,
Tabii ki seni seviyorum, ama her nasılsa yalan söylemek zorundaydım,
beause you had to go, yes! you had to go
Çünkü sen gitmek zorundaydın, evet! gitmek zorundaydın
although you need me.
Bana ihtiyacın olmasına rağmen.
Because your future is so far from here
Çünkü geleceğin buradan çok uzaktaydı
and from the distance I will help to fight your fears.
Ve uzaktan korkularınla savaşmana yardım edeceğim.
I'll have to be strong, yes! I will be strong
Güçlü olmak zorundayım, evet! güçlü olacağım
because you need me.
çünkü bana ihtiyacın var.
And the telephone is ringing in my hand
Ve elimdeki telefon çalıyor
I have to cheer you up, and I don't know if I can.
Moralini düzeltmek zorundayım, ve yapıp yapamayacağımı bilmiyorum.
If you could see my eyes, if you could see my eyes...
Gözlerimi görebilseydin, gözlerimi görebilseydin...