On s'est arrêtés une seconde après que la beauté
Güzelliğin,kalabalıklar içinde boğulmasından
Se noie dans la masse.
Bir an sonra durduk
On est arrivés juste après que l'humanité
İnsanlığın elbise giydiği ama yorulup bıktığı
S'habille mais se lasse.
Zamandan hemen sonra geldik
Nos nuits se démènent,
Gecelerimiz kıpır kıpır
On ne sait plus où elles nous mènent
Bizi nereye götürdüklerini bilmiyoruz
Peut-être vers le Nord,
Belki de kuzeye,
Lumière d'une boréale aurore.
Kuzey ışıklarının aydınlığına doğru..
Dis-moi, faut-il descendre de l'arche
Söyle bana, dünya bir yolda büyük bir hızla
Alors que le monde est en marche
Hiç durmadan ilerlerken
Sur une route à grande vitesse ?
Nuh'un gemisinden inmek mi
Sans cesse.
Gerekiyor ?
Dis-moi, que va-t-on laisser comme trace ?
Söyle bana, iz olarak ne bırakacağız ?
Juste une empreinte sur la glace
Soğuk bizi hiç durmadan yaralarken
Tant dis que le froid nous blesse,
Sans cesse.
Buz üzerinde sadece bir ayak izi
On s'est habillés du drap de la modernité,
Modernliğin kumaşıyla giyindik
Est-ce que c'est une chance ?
Bu bir şans mı ?
Les forêts brûlées qui finissent en bouts de papier
Göçebeliği yazmak için sonunda kağıt parçaları olan
Pour écrire l'errance.
Yanmış ormanlar
Nos jours se déchirent entre vérité et désir,
Gerçeklik ve arzu arasında günlerimiz paramparça oluyor
Aveuglé au milieu
Des cristaux d'espoir dans les yeux.
Gözlerdeki umut kristallerinin ortasında
Kör oldum
Dis-moi, faut-il descendre de l'arche
Söyle bana, dünya bir yolda büyük bir hızla
Alors que le monde est en marche
Hiç durmadan ilerlerken
Sur une route à grande vitesse ?
Nuh'un gemisinden inmek mi
Sans cesse.
Gerekiyor ?
Dis-moi, que va-t-on laisser comme trace ?
Söyle bana, iz olarak ne bırakacağız ?
Juste une empreinte sur la glace
Soğuk bizi hiç durmadan yaralarken
Tant dis que le froid nous blesse,
Sans cesse.
Buz üzerinde sadece bir ayak izi
Nos nuits, nos nuits se démènent
Gecelerimiz, gecelerimiz kıpır kıpır
On n'sait plus où elles nous mènent
Bizi nereye götürdüklerini bilmiyoruz
Nos vies, nos vies nous enchaînent
Hayatlarımız, hayatlarımız bizi
Sur l'hôtel des jours de peine
'Cezalı günler” oteline zincirliyor
Et je cherche en vain le Nord
Ve boş yere Kuzeyi arıyorum
Et je cherche en vain le Nord
Ve boş yere Kuzeyi arıyorum
Lumière d'une boréale aurore
Bir kuzey ışığının aydınlığını
Lumière d'une boréale aurore
Bir kuzey ışığının aydınlığını
Lumière d'une boréale aurore
Bir kuzey ışığının aydınlığını
Dis-moi, faut-il descendre de l'arche
Söyle bana, dünya bir yolda büyük bir hızla
Alors que le monde est en marche
Hiç durmadan ilerlerken
Sur une route à grande vitesse ?
Nuh'un gemisinden inmek mi
Sans cesse.
Gerekiyor ?
Dis-moi, que va-t-on laisser comme trace ?
Söyle bana, iz olarak ne bırakacağız ?
Juste une empreinte sur la glace
Soğuk bizi hiç durmadan yaralarken
Tant dis que le froid nous blesse,
Sans cesse.
Buz üzerinde sadece bir ayak izi
Çeviren : Ahmet KADI