J'aimerais ton avis, dis-moi c'que ça fait d'affronter la vie
Fikrini almak isterim, söyle bana, hayatla mücadele ne hale getiriyor
On peut tout entendre, on peut tout subir, on est fait ainsi
Her şeyi duyabiliriz, her şeye katlanabiliriz, biz böyle yaratıldık
Si c'est difficile, ça nous fortifie, on peut s'en servir
Bir iş zorsa bizi güçlendirir, bundan yaralanabiliriz
Ça doit être le ciel qui nous fait un signe
Bize gökten bir işaret gelmeli
Si l'on rit parfois jusqu'aux larmes
Bazen gözümüzden yaş gelinceye kadar gülüyorsak
C'est que bien souvent, le bien se trouve dans le malheur
Genellikle büyük ölçüde sıkıntının içinde iyilik olmasındandır
Si on hésite, c'est qu'on a le choix
Tereddüt ediyorsak seçme şansımız olduğu içindir
J'suis certain qu'on n'est sûr de rien
Hiçbir şeyden emin olmadığımıza eminim
On verra bien, on verra le bien
Açıkça göreceğiz, iyi olanı göreceğiz
Le tout dans le rien, l'infini dans chaque fin
Hiçbir şeydeki her şeyi, her sondaki sonsuzluğu
On verra bien, on verra demain
Açıkça göreceğiz, yarını göreceğiz
Ce que l'on retient fera ce que l'on devient
Elimizde tuttuğumuz şey olacağımız şeyi hazırlar
Tu sais, le cœur est magique, il recoud ses blessures au fil doré
Biliyorsun kalp sihirlidir, yaralarını altın yaldızlı iplikle tekrar diker
Cherche la lueur et insiste, t'es encore plus beau rafistolé
Aydınlığı ara ve ısrarcı ol, yamalı giymiş halde çok daha güzelsin
T'as l'impression qu'il t'affronte ? Rassure-toi, ses plans sont parfaits
O sana karşıymış gibi mi hissediyorsun, rahat ol, onun planları mükemmel
Je vois la vie comme un conte où jamais le méchant peut triompher
Hayatı, kötülerin asla kazanamadığı bir masal gibi görüyorum
C'est qu'un mauvais quart d'heure, au pire un quart d'année
Bu, kötü geçen bir çeyrek saat, en kötü ihtimalle yılın veya
Ou un quart de vie, peu importe, c'est bientôt terminé
Hayatın kötü geçen çeyreği, önemi yok yakında bitecek
La lumière est là, ferme les yeux pour mieux la voir
Işık orada, ışığı daha iyi görmek için kapat gözlerini
On verra bien, on verra le bien
Açıkça göreceğiz, iyi olanı göreceğiz
Le tout dans le rien, l'infini dans chaque fin
Hiçbir şeydeki her şeyi, her sondaki sonsuzluğu
On verra bien, on verra demain
Açıkça göreceğiz, yarını göreceğiz
Ce que l'on retient fera ce que l'on devient
Elimizde tuttuğumuz şey olacağımız şeyi hazırlar
On verra bien, on verra le bien
Açıkça göreceğiz, iyi olanı göreceğiz
Le tout dans le rien, l'infini dans chaque fin
Hiçbir şeydeki her şeyi, her sondaki sonsuzluğu
On verra bien, on verra demain
Açıkça göreceğiz, yarını göreceğiz
Ce que l'on retient fera ce que l'on devient
Elimizde tuttuğumuz şey olacağımız şeyi hazırlar
On verra bien, on verra bien, on verra bien
Açıkça göreceğiz, açıkça göreceğiz, açıkça göreceğiz
On verra bien, on verra bien, on verra
Açıkça göreceğiz, açıkça göreceğiz, göreceğiz
On verra bien, le bien
Açıkça göreceğiz, iyi olanı
Dans le rien, l'infini dans chaque fin
Hiçbir şeyde, her sondaki sonsuzluğu
On verra bien, on verra demain
Açıkça göreceğiz, yarını göreceğiz
Ce que l'on retient fera ce que l'on devient
Elimizde tuttuğumuz şey olacağımız şeyi hazırlar
Çeviren: Ahmet KADI