Everybody wanna be heard. Everybody wanna be seen.
Herkes duyulmak istiyor. Herkes görülmek ister.
Everybody wanna be known, and everybody got some dreams
Herkes bilinmek ister ve herkes bazı hayaller kurar
We wanna be understood, not overlooked
Anlaşılmak istemiyoruz, gözden kaçırılmamak.
And when we fall, who gon' carry (Carrie) us? Underwood.
Ve düştüğümüzde, bizi kim taşıyacak (Carrie)? Underwood.
We need love and affection, time and attention
Sevgiye, şefkate, zamana ve dikkate ihtiyacımız var.
Affirmation, acceptance, someone to give direction
Beyan, kabul, yön verecek biri
Set apart from the rest and we wanna stand distinguished
Diğerlerinden ayrıldık ve seçkin olmak istiyoruz
And be The Cool Kid like they're Chuck Inglish
Ve havalı çocuk ol, Chuck Inglish gibi.
Been on a quest for this, ever since Genesis
Genesis'den beri bu konuda arayış içindeyim
But settling for fools gold, instead of what the treasure is
Ama hazinenin ne olduğu yerine, altın aptallar için yerleşme
Chasing after Numbers yo, this must have been our Exodus
Sayılardan sonra peşinden koşmak, bu bizim Çıkışımız olmalı.
We don't want no Jesus 'less He's chillin' on our necklaces
Biz İsa istemiyoruz 'daha az Kolyelerimize ürperdi
Formerly known, way before the moment I was born
Daha önce bildiğim, doğduğum andan çok önce
I'm not an accident or a clone, yeah
Ben kaza ya da klon değilim, evet
The One that made me gave me purpose
Beni yapan, bana bir amaç verdi
Now I don't gotta go on searching
Şimdi aramaya devam etmem gerekmiyor
Formerly known, way before the moment I was born
Daha önce bildiğim, doğduğum andan çok önce
I'm not an accident all alone, yeah
Tamamen yalnız kaza değilim, evet
The One that made me, gave me purpose
Beni yapan, bana bir amaç verdi
Now I don't gotta go on searching
Şimdi aramaya devam etmem gerekmiyor
Formerly Known
Önceden bilinen
Yeah, whoo, what you lookin' at now, not what I always been
Evet, şu anda ne bakıyorsun, her zaman olduğum gibi değil.
I ain't braggin' on my past, but buddy I was trapped in sin
Geçmişimde palavra atmıyorum, ama dostum günah işime hapsoldu
No power in myself, to overcome my flesh
Etimin üstesinden gelmek için kendimde güç yok
I bought clothes to get undressed, but God revealed my nakedness
Soyunmak için kıyafetler aldım, ama Tanrı çıplaklığımı açıkladı
A hostile enemy, speech was all venom-y
Düşmanca bir düşman, konuşmanın hepsi zehirdi.
Jesus was a nice guy, but wasn't no friend of me
İsa iyi bir adamdı, ama benim arkadaşım değildi
My lips said I loved Him, my actions despised His reign
Dudaklarım O'nu sevdiğimi söyledi, eylemlerim saltanatını küçümsüyordu
I had my own agenda, I was my own king
Kendi gündemim vardı, kendi kralımdım
Then He came, I was changed by grace through faith
Sonra geldi, imanla lütufla değiştirildim
Every dollar that I owed it was payed, payed, payed, payed
Sahip olduğum her dolar, ödendi, ödendi, ödendi, ödendi
Sin bill was something I couldn't pick up
Günah faturası alamayacağım bir şeydi
Now I got my hands raised high like a stickup
Şimdi ellerimi bir çöp gibi yükselttim
He know me even better than I know myself
Beni kendimden daha iyi tanıyor.
Every hair on my head, every need I felt
Kafamdaki her saç, ihtiyacım olan her şey
So before I'm gone, gotta get to know Him
Ben gitmeden önce O'nu tanımak zorundayım
Formerly known, way before the moment I was born
Daha önce bildiğim, doğduğum andan çok önce
I'm not an accident or a clone, yeah
Ben kaza ya da klon değilim, evet
The One that made me, gave me purpose
Beni yapan, bana bir amaç verdi
Now I don't gotta go on searching
Şimdi aramaya devam etmem gerekmiyor
Formerly known, way before the moment I was born
Daha önce bildiğim, doğduğum andan çok önce
I'm not an accident all alone, yeah
Tamamen yalnız kaza değilim, evet
The One that made me gave me purpose
Beni yapan, bana bir amaç verdi
Now I don't gotta go on searching
Şimdi aramaya devam etmem gerekmiyor
Formerly Known
Önceden bilinen
Before I'm gone, gotta get to know Him
Gitmeden önce O'nu tanımak zorundayım
C-Lite no more but the Light still on
C-Lite artık yok ama Işık hala açık
Formerly known, way before the moment I was born
Daha önce bildiğim, doğduğum andan çok önce
I'm not an accident or a clone, yeah
Ben kaza ya da klon değilim, evet
The One that made me gave me purpose
Beni yapan, bana bir amaç verdi
Now I don't gotta go on searching
Şimdi aramaya devam etmem gerekmiyor
Formerly Known
Önceden bilinen