Just A Boy
'Sadece Bir Erkek
I bit my tongue in the ark of conversation.
-muhabbet gemisinde dilimi tuttum
I don't know why.
-nedenini bilmiyorum
I don't know why.
-nedenini bilmiyorum
I met you once and I'd fallen for your notions.
-bir kez seninle karşılaştım ve delice fikirlerine düştüm
I don't know why.
-nedenini bilmiyorum
I don't know why.
-nedenini bilmiyorum
Do you believe that there's treasures in the ocean
-okyanusta hazineler olduğuna inanır mısın?
Did I say I'm just a boy?
-bir erkek olduğumu söyledim mi?
One kiss from you and I'm drunk up on your potion.
-senden bir öpücük ve iksirinle sarhoş oldum
That big old smile is all you wore.
-kocaman eski bir gülümseme, işte giydiğin tüm şey bu
Girl you make me want to feel,
-kızım, hissetmeyi istememi sağlıyorsun
Things I've never felt before.
-daha önce hiç hissetmediğim şeyleri
Girl you make me want to feel,
-kızım, hissetmeyi istememi sağlıyorsun
Did I say I'm just a boy,
-bir erkek olduğumu söyledim mi?
Did I say I'm just a boy,
-bir erkek olduğumu söyledim mi?
You can hold me to that.
-beni, ona tutturabilirsin
No lonely hands grab my suitcase full of nothing
-hiçbir yalnız el, bomboş olan bavulumu tutmaz
I don't know why
-nedenini bilmiyorum
I don't know why
-nedenini bilmiyorum
You took me in, gave me something to believe in
-beni kabul ettin, inanmak için bana bir şey verdin
That big old smile is all you wore
-kocaman eski bir gülümseme, işte giydiğin tüm şey bu
Girl you make me want to feel
-kızım, hissetmeyi istememi sağlıyorsun
Things I never felt before
-daha önce hiç hissetmediğim şeyleri
Girl you make me want to feel
-kızım, hissetmeyi istememi sağlıyorsun
Did I say I'm just a boy
-bir erkek olduğumu söyledim mi?
Did I say I'm just a boy
-bir erkek olduğumu söyledim mi?
You can hold me to that
-beni, ona tutturabilirsin