eareft el-haqq
gerçeği öğrendim
دلوقتى عرفت الحق خلاص
de el-vakt areft el-hakk khalaas
ahan da şimdi öğrendim gerçeği tamamdır
وبقالك قلبي وفيه احساس
ve be'ee lek elbiy ve fiyh ahsees
işte sana kalbim ve onun içinde duygular... (ahsees=hiss'in çoğulu)
عشنا وشفنا اللى بيجرح يرجع ويقول انه المجروح
aşne ve şufne illi biyigreah yirgea ve ye'uuul innehu el megruuh
yaşadık ve gördük yaralayanın kim olduğunu dönüp bi de diyor ki bu işten yara alan güya kendisiymiş
(aşnev şufne=bize aşne fişne diye geçen sözcük. mısırlılardan türkçeye geçmiş olabilir. Tabi bu yorum bana ait, henüz teori)
(yani hem oğlanı inciten kendisi, bi de dönüp oğlana, beni incittin diyesiymiş)
لو تبكى بدال الدمع دموع
lev tebkiy bedeel ed-dem'a dumuuağladı isen bir damlacık yerine damlalar
(dem'a=gözyaşı, dumuu'=gözyaş+ları)
اسكت خلى الطابق مستور
uskut khelliy taabık mestur
sükut ederek ikrar etmekte devam et
(sükut ikrardan gelir hesabı)(taabık mestuur=gizli mutabık, örtülü, kapalı, setrli mutaabık)
ريح نفسك م خلاص قلبك بقى بالنسبه لى كتاب مفتوح
reyyah nefsek ma khalaas elbek be'ee bi el-nisbe liy kiteeb meftuuh
ruhunu rahatlat kalbinin yanı sıra böyle, benim açımdan açık bir kitap bu
(yani bu hesap kapanmış değil, dosya kapanmadı vb.)
قال ايه صعبان عليك حالى
eel iyh saabaan aleyk haaliy
dedi ki, neymiş efendim, halimden anlaman zor filan
بتقول انى عليك خالى
bit'uul inniy aleyk kheeliy
diyorsun ki ben sana karşı boşum, nötr durumdayım
(dolu değilim, duygu beslemiyorum)
ازاى قادر تقولهلى بعد اللى عملته فى قلبى شريك
izzeey eedir ti'uulhee liy baad illi ameltu fi elbiy şerik
nasıl söyleyebilirsin bunları bana seni kalbimin içine şerik, ortak etmiş iken ben
ونسيت ايام محبيتك من الناس فى عيونى خبيتك
ve nesiyt eyyeem maa habbeytek min naas fi ouyuuniy khebbiytek
ve unuttun seni sevdiğim günleri, milletten seni gözüm gibi sakındığım günleri
وفى يوم وفى ليله انا لقيك بتسبنى لواحدى وهنت عليك
ve fiy yevm ve fiy liyle ene le'iytek bitsibni li vahdiy ve huntu aleyk
ve gün gelip, bir gece bir de bakıp, seni, beni tek başıma bırakırken, beni de senin gözünden düşmüş buluvermek'
دلوقتى عرفت حبيبك مين من بعد مسبته ليالى حزين
dil-ve'tiy areft habiybek miyn min bead me sibtu leyeeliy hazin
şimdi tanıdın mı sevgilin nasıl biri, koyduktan sonra onu hüzün dolu gecelere
اسف جدا جيت متاخر وقدرت فى بعدك انى اعيش
eesif giden gi't mit'akh-khar ve edirt fiy beadek inniy eaiyş
çok üzgünüm, afedersin, geç geldin, başardım senin yokluğunda hayatta kalmayı
سبتنى وانا كنت بموت فى هواك ونسيتنى وكان لازم انساك
Sibtiniy ve ene kuntu bemuut fi heveek ve nsyitniy ve keen leezim ensek
bıraktın beni senin aşkından ölür iken ve unuttun beni, unutmam lazımdı, seni unutmak zorundaydım
(bu araplar ve'yi ne çok kullanıyor yau, ya da biz az kullanıyoruz, Kur'an'da da ardı ardına çok ve var. Bence biz az kullanıyoruz, bir tek yer hariç, 19 Mayıs Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı. Bir burada mübah)
سبنى فى حالي قلبى مصدق يخلص من حب ميلزمهوش
sibni fiy heaaliy elbiy musedde' yıkhlas min hubb meyilzemhuuş
kendi halime bırak beni, inandırılmış, kandırılmış kalbimi, tükeniyor düşmeye hiç de mecbur olmadığı bir aşktan