The weight of the world is resting on thin ice
Dünyanın tüm yükü incecik bir buz tanesi üzerinde duruyor
When the surface breaks will I find paradise?
Yüzeyi kırdığımda, cenneti bulabilir miyim?
As I freeze to death, left to reflect
Donarak ölmüş gibiyim, düşünmek için bırakıp gittim
What a waste of time I was, in retrospect
Geçmişi düşünerek çok zaman kaybettim..
I'd take a leap of faith, but I'd lose my nerve
İnancıma bir atlayış yapmak istiyorum, ama cesaretimi kaybettim
In the end, I'll get the hell that I deserve
Sonunda, layık olduğum cehenneme adım atıyorum
I'm always gone with the wind
Her zaman rüzgar gibi çekip giderim
Crawling in and out of my mind
Aklımla ve emekleyerek
God knows, I lost all my faith
Tanrı bilir, tüm inancımı kaybettim
A sickness with no remedy, except the ones inside of me
Çaresi olamayan bir hastalık, içimdekinin bir şey dışında tedavisi yok
You ever wonder how deep you can sink into nothing at all?
Tüm bu hiçliğin içinde nasıl derine battığını hiç merak etmiyor musun?
Disintegrate. Annihilate me
Parçalıyor ve beni yok ediyor.
Do you remember when you said to me
Bana bunları söylediğini hatırlıyor musun
'My friend, hope is a prison.”
"Arkadaşım, umut bir hapishanedir."
Hope is a prison
Umut bir hapishane..
Of all the patterns that I could create, I built a labyrinth with no escape
Yaratmış olduğum tüm bu modeller, yalnızca bir labirentmiş kaçışı olmayan..
To keep my ‘self' under lock and key
Kendimi kilit altında tutuyorum
I am my own worst enemy
Ben, kendimin en kötü düşmanıyım
I'd take a leap of faith, but I'd lose my nerve
İnancıma bir atlayış yapmak istiyorum, ama cesaretimi kaybettim
In the end, I'll get the hell that I deserve
Sonunda, cehenneme layık olduğum cehenneme adım atıyorum
I'm always gone with the wind
Her zaman rüzgar gibi çekip giderim
Crawling in and out of my mind
Aklımla ve emekleyerek
God knows, I lost all my faith
Tanrı bilir, tüm inancımı kaybettim
A sickness with no remedy, except the ones inside of me
Çaresi olamayan bir hastalık, içimdekinin bir şey dışında tedavisi yok
You ever wonder how deep you can sink into nothing at all?
Tüm bu hiçliğin içinde nasıl derine battığını hiç merak etmiyor musun?
Disintegrate. Annihilate me
Parçalıyor ve beni yok ediyor.
A sickness with no remedy, except the ones inside of me
Çaresi olamayan bir hastalık, içimdekinin bir şey dışında tedavisi yok
You ever wonder how deep you can sink into nothing at all?
Tüm bu hiçliğin içinde nasıl derine battığını hiç merak etmiyor musun?
Disintegrate. Annihilate me
Parçalıyor ve beni yok ediyor.
If I could silence all the doubt in me
Eğer içimdeki tüm şüpheleri susturabilseydim
Accept that what is meant to be (Is meant to be)
Demek istenen şeyi kabul ederdim (Söylenmek istenen şeyi)
You ever wonder how deep you can sink into nothing at all?
Tüm bu hiçliğin içinde nasıl derine battığını hiç merak etmiyor musun?
Disintegrate. Annihilate me
Parçalıyor ve beni yok ediyor.
Do you remember when you said to me
Bana bunları söylediğini hatırlıyor musun
'My friend, hope is a prison.”
"Arkadaşım, umut bir hapishanedir."