So you're on the prowl wondering whether she left already or not
-Kolaçan edip duruyorsun,olup olmadığını merak ediyorsun. O'ysa ya zaten terk etmiş, ya da etmemiş.
Leather jacket, collar popped like antenna
-Yakaları yukarı kaldırılmış deri ceket,
Never knowing when to stop
-Kimse ne zaman durulacağını asla bilmez.
Sunglasses indoors, par for the course
-Kapalı alanda güneş gözlükleri, herşey olması gerektiği gibi
Lights in the floors and sweat on the walls
-Pistteki ışıklar, terleyen duvarlar,
Cages and poles
-Kafesler ve stripiz direkleri
Call off the search for your soul, or put it on hold again
-Sorgulamayı yasakla ruhuna , ya da al ve tut onu tekrar.
She's having a sly indoor smoke
-Sigara dumanı içinde sinsice bakınıyor
She calls the folks who run this her oldest friends
-Yaşlı arkadaşlarını harekete geçirmek için bir grup insan çağırır
Sipping her drink and laughing at imaginary jokes
-İçkisini yudumlar ve uçuk esprilere güler
As all the signals are sent, her eyes invite you to approach
-Bütün sinyaller gönderilmiş gibi, gözleri harekete geçmen için çağırıyor
And it seems as though those lumps in your throat
-Ve sanki bunlar boğazına takılmış bi lokmadan ibaretmiş gibi
That you just swallowed have got you going
-Gitmen gerektiğini anladığın vakitse hemen yutkunursun.
Come on, come on, come on
Come on, come on, come on
Number one party anthem
-Hadi, hadi, hadi, bir numaralı parti marşı.
She's a certified mind blower, knowing full well that I don't
-O(kız) aklı baştan alan tasdiklenmiş biri, bilmediğim herşeyi en iyi bilen.
May suggest there's somewhere from which you might know her
-Eminim ki onda kendinden birşeyler bulabilirsin
Just to get the ball to roll
-Sadece yuvarlamak için topu
Drunken monologues, confused because
-Sarhoş monologlar* şaşırdılar çünkü, *tek kişilik sahne gösterisi yapan kimse*
It's not like I'm falling in love I just want you to do me no good
-Bu daha çok aşık olmuşum gibi değil de, seni bir yararı olmayacağı halde istiyormuşum gibi
And you look like you could
-Ve öyle olacak gibi gözüküyor
Come on, come on, come on
Come on, come on, come on
Number one party anthem
-Hadi, hadi, hadi, bir numaralı parti marşı.
Come on, come on, come on
Before the moment's gone
-Hadi, hadi, hadi, hatıralar silinmeden önce
Number one party anthem
Yeah, yeah
-Bir numaralı parti marşı.
The look of love - the rush of blood
-Aşkın gözünden- Kanın akıcılığı
The "She's with me" - the Gallic shrug
-'O benimle!!' - Omuz silkme
The shutterbugs - the Camera Plus
-Fotoğraf meraklıları- Kamera effektleri
The black and white - the colour dodge
-Siyah ve beyaz- Renk kaydırması
The good time girls - the cubicles
-İyi zaman geçirmek için kızlar- Odacıklar
The house of fun - the number one party anthem
-Eğlence evi- Bir numaralı parti marşı
Come on, come on, come on
Come on, come on, come on
Come on, come on, come on
Come on, come on, come on
-Hadi, hadi, hadi
Before the moment's gone
-Anılar silinmeden önce
Number one party anthem
Number one party anthem
Number one party anthem
-Bir numaralı parti marşı
Yeah, yeah
-Ah evet...
**Şarkıda umut beslenen bir kızdan bahsediliyor,
zaman geçirilmiş fakat kız vazgeçmiş, Alex ise hala
bir şeyler olur mu diye sinyal bekliyor, geçirilen güzel
zamanları hatırlatıyor. Ona iyi gelmeyeceğini bildiği
halde hala yaşananlara ve anılara bağlı olduğu için
kopamadığından bahsediyor**