Рука его мала,
Но в ней зажал весь мир,
Как жалкого птенца,
Изранив когтем.
И не излечит ран
Его победный пир,
Уродливость лица
Не скроет копоть.
Божий гнев,
Бич небес
Глотает пот и пыль,
Жизнь в седле,
Смерти блеск
На острие Судьбы.
Водоворот орды
Всю нечисть свёл в одну,
Германец или скиф
Добычу делят.
Костров Аттилы дым
Несёт с собой чуму,
И варварский мотив
Сжигает веру...
Запад здесь,
Под рукой,
Мечами выбьем дверь...
Бросил клич
Дух степной,
Злой азиатский зверь!
Над нами синего неба флаг,
Нет страха в блеске холодных глаз!
Нет правил в этот рассветный час,
До заката смерть рассудит нас.
Смертельная любовь,
Коварная судьба
На свадебном пиру
Справляют тризну.
Отравлено вино
Яд на его губах
Как горький поцелуй,
Последний в жизни
Горлом хмель,
Горлом кровь,
Всю жизнь испил дикарь...
Кто теперь
Сын Ветров,
Жестоких гуннов царь?
Над нами синего неба флаг,
Нет страха в блеске холодных глаз!
Нет правил в этот рассветный час,
До заката смерть рассудит нас.
Запад здесь,
Под рукой,
Мечами выбьем дверь...
Бросил клич
Дух степной,
Злой азиатский зверь!
Над нами синего неба флаг,
Нет страха в блеске холодных глаз!
Нет правил в этот рассветный час,
До заката смерть рассудит нас
Elleri küçüktü,
Fakat tüm dünyayı içinde tutuyordu,
Biçare yavru kuş gibi
Pençelerle yaralanmış...
Yaralarını iyileştirmeyecekti,
Zafer kutlamaları...
Çirkin yüzünü,
Gizlemeyecekti is tabakası...
Tanrı'nın gazabı,
Göklerin laneti,
Yutacak tozu ve teri...
At üstünde yaşam
Şanlı bir ölüm
Kaderle yüz yüze...
Orduların girdabı,
Bütün pislikleri bir araya getirdi
Cermen ya da İskit,
Ganimeti paylaştılar...
Attila'nın şenlik ateşlerinin dumanı,
Taşıdı beraberinde vebayı,
Ve barbar güdüleri,
Kül etti tüm inançları
Burası Batı'nın dünyası
Elimizin altında,
Kılıçlarımızla deviriyoruz kapıyı...
Parolayı verdi
Bozkırın ruhuyla,
Lanetli Asya canavarı!
Üstümüzdeki gök bayrağın maviliğinde,
Korku yok soğuk ve şimşek saçan gözlerimizde!
Kurallar yoktur bu şafak vaktinde
Gün batmadan ölüm bizi yargılayacak!
Öldürücü bir aşk,
Ah vefasız kader...
Düğün yemeğinde,
Bir cenaze töreni...
Şarap zehirliydi,
Zehir onun dudaklarında,
Acı bir öpücük gibi,
Hayatında son kez...
Boğazında bir uyuşukluk
Boğazında kan,
Tüm yaşamını yudumladı acımasızca,
Şimdi kim olacak,
Rüzgarın oğlu,
Acımasız hanı Hunların?
Üstümüzdeki gök bayrağın maviliğinde,
Korku yok soğuk ve şimşek saçan gözlerimizde!
Kurallar yoktur bu şafak vaktinde
Gün batmadan ölüm bizi yargılayacak!
Burası Batı'nın dünyası
Elimizin altında,
Kılıçlarımızla deviriyoruz kapıyı...
Parolayı verdi
Bozkırın ruhuyla,
Lanetli Asya canavarı!
Üstümüzdeki gök bayrağın maviliğinde,
Korku yok soğuk ve şimşek saçan gözlerimizde!
Kurallar yoktur bu şafak vaktinde
Gün batmadan ölüm bizi yargılayacak'!