How stubborn are the scars when they won't fade away?
Bu inatçı yaraları nasıl silip yok edebilirim?
Or just a gentle reminder that now are better days?
Ya da yumuşak bir hatırlatma olarak mı bırakmalıyım, bu günlerimi daha iyi mi yapar?
We'll be home soon, so dry your eyes,
Yakında evde olacağız, bu yüzden gözlerindeki yaşları sil,
You'll be okay (you'll be okay!)
İyi olacaksın (İyi olacaksın!)
Oh my God!
Oh tanrım!
The water is rising!
Sular yükseliyor!
It's rising!
Yükseliyor!
You just have to believe in me!
Bana inanmak zorundasın!
Failing that I'll ride this storm alone!
Yalnız başıma bu fırtına ile sürüklenmek, haksızlık!
We can still make it out,
Hala bunu başarabiliriz,
'Fuck'Kahretsin
I can help you through this,
Bunun için sana yardım edebilirim,
But you have to take my hand!
Ama elimi tutmak zorundasın!
I can take you home,
Seni eve alabilirim,
Take my hand,
Elimi tut,
Take my hand!
Elimi tut!
I should've known the tides were getting higher.
Suların gittikçe yükseleceğini bilmeliydim.
We can still survive.
Hala hayatta kalabiliriz.
They think we're drowning but our heads are still above the waves,
Onlar boğulduğumuzu sanıyorlar ama kafalarımız hala dalgaların üzerinde,
Above the waves.
Dalgaların üzerinde.
(I should've known the tides were getting higher)
(Suların gittikçe yükseleceğini bilmeliydim)
(We can still survive)
(Hala hayata tutunabiliriz)
(Above the waves)
(Dalgaların üzerinde)
(I should've known the tides were getting higher)
(Suların gittikçe yükseleceğini bilmeliydim)
(I should've known the tides were getting higher)
(Suların gittikçe yükseleceğini bilmeliydim)
We can still survive!
Hayatta kalabiliriz!
You never said goodbye, goodbye!
Asla hoşçakal demedin, hoşçakal!
[x4]
And now you're on your own!
Ve şimdi kendi başınasın!
You never said goodbye!
Asla hoşçakal demedin!
You never said goodbye, goodbye!
Asla hoşçakal demedin, hoşçakal!