Father, don't blame us for trying to live
For trying to love, for wanting more
Father, don't blame us for trying to bleed
Like real human beings and nothing more
Tanrım, yaşamaya çalıştığımız için bizi suçlama
Sevmeye çalıştığımız için, daha fazlasını istediğimiz için
Tanrım, kanamaya çalıştığımız için bizi suçlama
Gerçek insanlar gibi ve başka bir şey değil
Why did you dress our pleasure up as greed?
While you're limiting our love, taking sunlight from the seed?
Why did you give us hearts we don't understand
Like an apple in our hand that you'll never let us have?
Neden bizim zevkimizi açgözlülük gibi gösterdin?
Sevgimizi sınırlarken, tohumdan güneş ışığı mı alıyorsun?
Neden bize anlamadığımız kalpler verdin?
Elimizde, asla almamıza izin vermeyeceğin bir elma gibi?
And I hear you don't like it
I don't care if you don't
Ve hoşlanmadığını duydum
Ama umurumda değil
Father, don't blame us for trying to live
For trying to love, for wanting more
Father, don't blame us for trying to bleed
Like real human beings and nothing more
Tanrım, yaşamaya çalıştığımız için bizi suçlama
Sevmeye çalıştığımız için, daha fazlasını istediğimiz için
Tanrım, kanamaya çalıştığımız için bizi suçlama
Gerçek insanlar gibi ve başka bir şey değil
Oh, do you ?nvy how I'm free?
How the life in me is r?al, running barefoot through the fields?
Oh, does it hurt how I don't look at you with fear?
Do you like to watch me kneel, 'cause the way it makes you feel?
Oh, nasıl özgür olduğumu kıskanıyor musun?
Tarlalarda yalın ayak koşarken içimdeki hayatın gerçekliğini?
Ah, sana korkuyla bakmamam acıtıyor mu?
Sana hissettirdikleri için diz çöküşümü izlemekten hoşlanıyor musun?
And I hear you don't like it
I don't care if you don't
Ve hoşlanmadığını duydum
Ama umurumda değil
Father, don't blame us for trying to live
For trying to love, for wanting more
Father, don't blame us for trying to bleed
Like real human beings and nothing more
Tanrım, yaşamaya çalıştığımız için bizi suçlama
Sevmeye çalıştığımız için, daha fazlasını istediğimiz için
Tanrım, kanamaya çalıştığımız için bizi suçlama
Gerçek insanlar gibi ve başka bir şey değil
You can burn the skin I live in
But you cannot burn the witch away
İçinde yaşadığım cildi yakabilirsin
Ama cadıyı yakamazsın