What's u-, what's u-, what's u-, what's up?
Usually I'm cool enough, but
Usually I don't see someone that look like they could be the one, what?
Naber?
Genelde yeterince havalıyımdır, ama
Genelde doğru kişi olabilecek birilerini görmüyorum, ne var?
Don't wanna be forward, don't wanna create that awkward moment
But you got me frozen
Can't get my feet to do what I told 'em
Küstahlaşmak istemiyorum, o garip anı yaratmak istemiyorum
Ama elimi kolumu bağladın
Ayaklarıma komut veremiyorum
Baby, your body make me wanna cut loose
But when I try, I analyze a little too much
Baby, 'cause your body makes me wanna tell the truth
So by the way
Bebeğim, vücudun aşka gelmeyi istememe neden oluyor
Ama denediğim, biraz fazla analiz ediyorum
Bebeğim, çünkü vücudun doğruyu söylemeyi istememe neden oluyor
Yeri gelmişken söyleyeyim
I can't help it, I want you more with every innocent touch
The more I say we're just friends, the more I wanna explore
Every time we're alone, I try to speak but I choke
Can't say it when it's just us
(‘Cause you make me so anxious)
Elimden bir şey gelmiyor, her masum dokunuş ile seni daha fazla istiyorum
Arkadaşız dedikçe, daha fazla keşfetmek istiyorum
Yalnız olduğum her an, konuşmaya çalışıyorum ama boğuluyorum
Söz bize gelince, konuşamıyorum
(Çünkü elimi ayağıma dolaştırıyorsun)
(Can't wait, can't wait, uh)
(Can't wait, can't wait)
(Bekleyemiyorum, bekleyemiyorum)
(Bekleyemiyorum, bekleyemiyorum)
Oh, my mind's already roamin', takin' off your clothing, yeah
Did I say that out loud, say that out loud? I'm sorry
Ah, aklım çoktan dalıp gitti, kıyafetlerini çıkartıyor
Sesli mi söyledim bunu? Özür dilerim
Don't wanna be forward, don't wanna create an awkward moment
But you got me frozen
Can't get my feet to do what I told 'em
Küstahlaşmak istemiyorum, o garip anı yaratmak istemiyorum
Ama elimi kolumu bağladın
Ayaklarıma komut veremiyorum
Baby, your body makes me wanna tell the truth
Damn, so by the way
Bebeğim, vücudun doğruyu söylemeyi istememe neden oluyor
Lanet olsun, yeri gelmişken söyleyeyim
I can't help it, I want you more with every innocent touch
The more I say we're just friends, the more I wanna explore
Every time we're alone, I try to speak but I choke
Can't say it when it's just us
(‘Cause you make me so anxious)
Elimden bir şey gelmiyor, her masum dokunuş ile seni daha fazla istiyorum
Arkadaşız dedikçe, daha fazla keşfetmek istiyorum
Yalnız olduğum her an, konuşmaya çalışıyorum ama boğuluyorum
Söz bize gelince, konuşamıyorum
(Çünkü elimi ayağıma dolaştırıyorsun)
(Can't wait, can't wait, uh)
(Can't wait, can't wait, no patience)
(Can't wait, can't wait, uh)
(Can't wait, can't wait, no patience)
(Bekleyemiyorum, bekleyemiyorum)
(Bekleyemiyorum, bekleyemiyorum, sabrım yok)
(Bekleyemiyorum, bekleyemiyorum)
(Bekleyemiyorum, bekleyemiyorum sabrım yok)
Can't help it, I want you more with every innocent touch
The more I say we're just friends, the more I wanna explore
Every time we're alone, I try to speak but I choke
Can't say it when it's just us
(‘Cause you make me so anxious)
Elimden bir şey gelmiyor, her masum dokunuş ile seni daha fazla istiyorum
Arkadaşız dedikçe, daha fazla keşfetmek istiyorum
Yalnız olduğum her an, konuşmaya çalışıyorum ama boğuluyorum
Söz bize gelince, konuşamıyorum
(Çünkü elimi ayağıma dolaştırıyorsun)
(Can't wait, can't wait, uh)
(Can't wait, can't wait, no patience)
(Can't wait, can't wait, uh)
(Can't wait, can't wait, no patience)
(Bekleyemiyorum, bekleyemiyorum)
(Bekleyemiyorum, bekleyemiyorum, sabrım yok)
(Bekleyemiyorum, bekleyemiyorum)
(Bekleyemiyorum, bekleyemiyorum sabrım yok)