Two nights ago I was shot
İki gece önce vuruldum
A bullet sunk straight through the skull
Bir kurşun kafatasımın içine doğru gömüldü
A friend pulled the trigger that silenced me
Bir arkadaşım beni susturdu ve tetiği çekti
No pain as I awoke, but dead
Uyandığımda acı yoktu, ama ölüydüm
Seeing the face of the man
Adamın yüzü görünüyor
The time as he lays down his gun
Zamanla silahını aşağı indirdi
I knew this was going to take place
Biliyordum bunun olacağını
White silence, so peaceful, so numb
Masum sessizlik,çok huzur verici,çok uyuşuk
No one knows the time they're changing
Kimse bilmiyor zamanla onların değiştiğini
No one will see through
Kimse doğrudan göremeyecek
You're all gone to me, (gone to me)
Hepsi bana doğru gitti,(bana gitti)
I've been pulled out to watch from my eternal sleep
Sonsuz uykumdan izlenmek için çıkarılıp alındım
Intuition and a warning to believe (I will believe)
İnanmak için sezgi ve bir uyarı (İnanacağım)
Something was wrong and though I felt I had to stay
Birşeyler yanlıştı ve kalmak zorundaymışım gibi hissettim
Moving on seemed to be somber bliss
Devam etmek hüzünlü bir mutluluk gibiydi
Without one goodbye
Bir hoşçakal demeden
I watch my Mother shed tears
Annemin akıttığı göz yaşlarını izliyorum
No!
Hayır!
This gun has stopped time in its tracks
Silah ateşlendiğinde zaman dursaydı
Has altered the course of my fate
Kaderimin yönü değiştirilebilirdi
Destiny is shattered and timeless
Kaderim paramparça ve sonsuz
Closed eyes feel the cold winds embrace
Kapalı gözler soğuk rüzgarların kucaklamasını hissediyor
I'll watch you call, calling for me,
Çağrını izleyeceğim,benim için çağrını
You can't bring back time...
Zamanı geri getiremezsin..
Close your eyes or look away,
Gözlerini kapat yada başka yere bak,
Fate exposed, won't let me stay
Kader bıraktı, kalmama izin verme
Hope will fall tonight with broken wings,
Umut bu gece düşecek kırılmış kanatlarla birlikte
Descending entity in me
Ruhum içime dönecek
My voice has been taken from me.
Sesim benden alındı
The more I listen, the more I have to say
Daha fazlasını dinliyorum,daha fazla kalmak zorundayım
You're all gone to me, (gone to me)
Hepsi bana doğru gitti,(bana gitti)
I've been pulled out to watch from my eternal sleep
Sonsuz uykumdan izlenmek için çıkarılıp alındım
Intuition and a warning to believe (I will believe)
İnanmak için sezgi ve bir uyarı (İnanacağım)
Something was wrong and though I felt I had to stay
Birşeyler yanlıştı ve kalmak zorundaymışım gibi hissettim
Moving on seemed to be somber bliss
Devam etmek hüzünlü bir mutluluk gibiydi
Without one goodbye
Bir hoşçakal demeden
I watch my Mother shed tears
Annemin akıttığı göz yaşlarını izliyorum
(and taste the blood that she cries,
(Ve kanın tadına var o ağlıyor
and taste the blood that she cries)
Ve kanın tadına var o ağlıyor)
I'll watch you call, calling for me,
Çağrını izleyeceğim,benim için çağrını
You can't bring back time...
Zamanı geri getiremezsin..
Close your eyes or look away,
Gözlerini kapat yada başka yere bak,
Fate exposed, won't let me stay
Kader bıraktı, kalmama izin verme
Hope will fall tonight with broken wings,
Umut bu gece düşecek kırılmış kanatlarla birlikte
Descending entity in me
Ruhum içime dönecek