In the distance from far away
Uzaklarda bir mesafeden
I can hear your voice, the words that you say
Sesini işitebiliyorum, söylediğin sözcükleri
You left forever, your love has been gone
Gittin gelmemek üzere, aşkını da götürdün
But I still feel so strong... for you
Ama ben öyle güçlü (şeyler) hissediyorum ki... senin için
You left me crying, you're leaving me alone
Ağlar bıraktın beni, Yalnız bırakıyorsun beni
You and I together, once it was so strong
Sen ve ben birlikte, bir zamanlar ne güçlüydük
The shield of love has broken, you're fire has been gone
Yıkıldı aşkın kalkanı, söndü ateşin senin
Now I'm back on my own
Şimdi gerisin geri yalnız başımayım
Come back and stay
Gel geri ve (gitme) kal
Don't leave me all alone
Bırakma beni yalnız
Can you hear me pray
Yalvarışlarımı duyabiliyor musun
Forever
Sonsuza değin
Forever
Daima
I want you,
İsterim seni,
All the rest of my life
Kalan ömrüm boyunca
(The) rest of my life
Ömrümün kalanı(nda)
Every moment (still) I'm thinking of you
Her dakika (hâlâ) seni düşünüyorum
But it seems that there's nothing, nothing I can do
Ama görünüşe göre yok bi(r) şey, yapabileceğim hiç bir şey yok
If there's something, something I could say
Olsaydı bir şey, söyleyebildiğim bir şey,
To bring you back some day
Geri getirmek için seni bir gün
Cause I need you
Çünkü sana ihtiyacım var
All the rest of my life
Tüm hayatım boyunca
You'll always be the one
Sen her zaman tek olacaksın
All the rest of my life
Tüm hayatım boyunca