Forty one ways to die
Ölmek için kırk bir yol
One strong will to live
Bir güçlü yaşayacak
World's gone all awry
Dünya çarpıklaşacak
Faith is the battlefield
İnanç; savaş alanı.
Tender, I feel
Teklif, hissediyorum
And the wheels turn
Ve tekerlekler dönüyor
To fortify a design of free will
Hür iradenin bir planını desteklemek için
Forty one ways to die
Ölmek için kırk bir yol
One strong pain to feel
Bir güçlü acıyı hissedecek
Strapped to a suicide
Bir intihar için silahlanmış
With just one more place to be
Sadece bir yerde olmak için
Tender, I feel
Teklif, hissediyorum
And the wheels turn
Ve tekerlekler dönüyor
To fortify a design of free will
Hür iradenin bir planını desteklemek için
We test, we form, we fear, we tilt
Denedik, biçimlendirdik, korktuk, dövüştük
We strive, we fall, we want, we kill
Çabaladık, düştük, istedik, öldürdük
And we hail, and we doubt
Ve selamladık ve şüpheye düştük
And with all waisted
Ve tüm belli olanla
We heal, and we call
Selamladık ve aradık
We atone kneeled here
Diz çökenden gönül aldık
And will stray fortified
Ve rastgele kuvvetlendirmiş duracak
In a windfall
Beklenmedik bir şansla