Between the darkness and the light.
As the stars fade out of sight
I can hear his shiny boots fall on the sand
With a basket at his side.
And the morning full of pride
You can see him cast his line with skillful hands
Hey hey, fisherman. Wish you luck that's all I can
Hey hey, fisherman. Forget the world if that's your plan
As the morning turns to noon.
He's content to sit and croon
And he lights his twisted pipe and settles down
Onward goes the time - As he tries new baited line
So he digs another worm up from the ground
Hey hey, fisherman - Wish you luck that's all I can
Hey hey, fisherman - Forget the world if that's your plan
T'ween the nightness and the light - The line is taut, he has a bite
And he hauls the beauty in with skillful pride
And his patient mind is blown.
'Cause the fish is overgrown
It was really worth a day for such a prize
Hey hey, fisherman
***
Karanlık ve ışık arasında.
Yıldızlar gözden kaybolurken.
Onun parlak çizmelerinin kuma düştüğünü duyabiliyorum.
Onun tarafında bir sepetle.
Ve gururla dolu bir sabah.
Onu oltasını yetenekli elleriyle fırlatırken görebilirsin.
Hey, hey balıkçı.
Sana şans diliyorum ki yapabileceğimin hepsi bu.
Hey, hey balıkçı.
Eğer bu senin planınsa dünyayı boşver.
Sabah öğleye tebdil olunurken, o oturmaktan ve terennüm etmekten memnundu.
Ve bükülmüş piposunu yakar ve durulur.
Zaman ileri doğru akarken oltasının ucuna yeni bir yem takar.
Başka bir solucan için yeri kazar.
Hey, hey balıkçı-sana şans dilerim ki yapabileceğimin hepsi bu.
Hey, hey balıkçı.
Eğer bu senin planınsa dünyayı boşver.
Gece ve parlaklık arasında-İp gergin, balığı tuttu.
Ve o güzelliği yetenekli bir şekilde ve gururla çekiyor.
Ve o tatmin olmuştu.Çünkübalık haddinden fazla büyüktü.
Böylesine bir ödülden dolayı yaşamaya deyecek bir gündü.
Hey, hey balıkçı.