Bas - Fragrance

Yeah, yeah, yeah
Evet evet evet
Same story, same hoe
Aynı hikaye, aynı çapa
Same thing, same clothes
Aynı şey, aynı kıyafetler
I had her waiting
Onu beklettim
She was tryna go back to my location
Konumuma geri dönmeye çalışıyordu
Hey, she ain't no doctor, got no patience
Hey, doktor değil, sabrı yok
Hey, damn you smelling good, I love your fragrance
Kahretsin, güzel kokuyorsun, kokunu seviyorum
God damn, you looking good, I had to snatch that (I had to snatch that)
Allah kahretsin, iyi görünüyorsun, kapmak zorunda kaldım (kapmak zorunda kaldım)
God damn, you looking good, I had to smash that (I had to smash that) Allah kahretsin, iyi görünüyorsun, bunu parçalamak zorunda kaldım (parçalamak zorunda kaldım)
But then you gotta know I had to let you go (had to let you go, let you go)
Ama sonra gitmene izin vermem gerektiğini bilmelisin (gitmene izin verdin, gitmene izin verdim)
It was you, it wasn't me, I had to let you know
O sensin, o ben değildim, sana bildirmek zorunda kaldım
Man, this chick won't leave me 'lone, leave me 'lone, yeah
Dostum, bu piliç beni yalnız bırakmayacak, beni yalnız bırakmayacak, evet
I tried to put her on my bro, on my bro, yeah
Onu kardeşime koymaya çalıştım, kardeşime, evet
But she still came back, came back, yeah
Ama yine de geri döndü, geri döndü, evet
Damn, she still came back, came back
Kahretsin, o hala geri geldi, geri döndü.
No I don't need shit, I'm good, I'm good (tell 'em what it is)
Hayır boka ihtiyacım yok, iyiyim, iyiyim (ne olduğunu söyle)
No I…
Hayır ben…