I don't get many things right the first time
Çoğu şeyi ilk seferde anlamam
In fact, i am told that a lot
Hatta bunu sık sık söylerler.
Now i know all the wrong turns
Şimdi anladım ki tüm o yanlışlar
The stumbles and falls brought me here
tüm sendelemeler ve düşüşler beni buraya getirmek içindi.
And where was i before the day
O güzel yüzünü
That i first saw your lovely face?
ilk gördüğüm günden önce neredeydim?
Now i see it everyday
Şimdi yüzünü her gün görüyorum.
And i know that i am
ve biliyorum ki
I am, i am the luckiest
Ben, ben en şanlı insanım.
What if i'd been born fifty years before you
Ya senden elli yıl önce doğmuş olsaydım
in a house on the street where you live?
evinin karşısında?
Maybe i'd be outside as you passed on your bike
Belki de ben dışardayken yanımdan bisikletle geçerdin.
would i know?
Kim bilir?
And in a wide sea of eyes
Vahşi gözler denizinde
I see one pair that i recognize
Tanıdığım bir çift gözü görüyorum.
And i know that i am
ve biliyorum ki
i am, i am the luckiest
Ben, ben en şanlı insanım.
I love you more than i have
Seni sana söylebildiğim tüm yollardan
ever found a way to say to you
daha çok seviyorum.
Next door, there's an old man who lived to his 90's
Doksan yaşlarında bir komşumuz vardı
and one day, passed away in his sleep
ve birgün uykusunda göçüp gitti.
and his wife, she stayed for a couple of days
sonra karısı, birkaç gün daha yaşadı
and passed away
ve göçüp gitti.
I'm sorry, i know that's a strange way
Üzgünüm, biliyorum bu birbirimize aitliğimizi
To tell you that i know we belong
söylemek için ilginç bir yol.
That i know that i am
biliyorum ki
I am, i am the luckiest
Ben, ben en şanlı insanım.
--iridescent--