Faut que j'envoie ces lettres,
Bu mektupları göndermem gerek
Faut que je rappelle mon père d'abord,
Önce babamla görüşmem gerek
Faut que je prévoie cette fête
Altın plak için söz verdiğim
Que j'ai promis de faire pour le disque d'or.
Bu kutlamayı planlamam gerek
Faut que je pense à l'été,
Yaz mevsimini düşünmem gerek
Trouver des colos pour les gamins,
Çocuklar için tatil kampları bulmak
Me demander quand est-ce que je les ai,
Ve ne zaman bulduğumu düşünmem gerek
Et puis pour qu'ils voient leurs cousins…
Ve sonra çocukların kuzenlerini görmeleri için…
Faut que je sache c'que mes sœurs ont prévu,
Kız kardeşlerimin neyi planladıklarını bilmem gerek
Elles vont dire qu'elles m'l'ont déjà dit,
Neyi planladıklarını bana daha önce dediklerini söyleyecekler
J'vais répondre oui mais que j'sais plus,
Evet diye cevap vereceğim ama daha fazlasını bileyim
Il faudra qu'je pense à samedi.
Cumartesi gününü düşünmem lazım
J'aimerai les emmener à la mer
Onları denize götürmek isterdim
Loin de ces humeurs grisâtres
Şu iç karartıcı ruh hallerinden uzakta
Le dimanche on ira voir mon pere
Pazar günü babamı görmeye gideceğiz
On regardera le match tous les quatre
Dördümüz birlikte maç seyredeceğiz
Pour ça faut qu'j'l'appelle d'abord lui
Bunun için önce babamı aramam lazım
Puis cette fille à qui j'avais promis
Sonra söz verdiğim o kızı
Déjà y'a cinq jours que demain
Zaten beş gün oldu ki yarın
J'la contacterai c'est certain
O kızla görüşeceğim bu kesin
Et que j'lui donnerai mon avis
Ve ona, şu şeyle ilgili, yayınladığı
Sur ce truc là, qu'elle a sorti
Sırası gelmişken, çok iyi bulduğum
Un podcast sur les interdits
'Yasaklar” konusundaki bir yayını
Que j'ai trouvé d'ailleurs très bien
Hakkındaki düşüncemi söyleyeceğim
Et puis faut qu'je poste un beau contenu
Ve sonra güzel bir içerik yollamam gerekiyor
J'sais pas, un truc nouveau
Bilmiyorum, yeni bir şey
Et vu le temps qu'je passe dessus,
Ve üzerinde harcadığım zamana bakılırsa
Beaucoup trop peu pour qu'ce soit beau
Güzel olması için çok çok az bir zaman
Ça va être nul et le pire
Bu kötü olacak ve en kötüsü de
C'est que j'vais réussir
Bunun için benden başka
À trouver un autre que moi
Suçlanacak birisini
À qui en vouloir pour ça.
Bulmayı başaracak olmamdır
Stop, ça y est, j'arrête de penser
Dur, buraya kadar, düşünmeyi bırakıyorum
J'vais courir, j'vais marcher.
Koşacağım, yürüyeceğim
Stop, aller, j'arrête d'me presser
Dur, yeter, acele etmekten vaz geçiyorum
J'vais courir, j'vais marcher
Koşacağım, yürüyeceğim
J'vais sourire
Gülümseyeceğim
Stop, ça y est, j'arrête de penser
Dur, buraya kadar, düşünmeyi bırakıyorum
J'vais courir, j'vais marcher.
Koşacağım, yürüyeceğim
Stop, aller, j'arrête d'me presser
Dur, yeter, acele etmekten vaz geçiyorum
J'vais courir, j'vais marcher
Koşacağım, yürüyeceğim
J'vais sourire, j'vais m'relever.
Gülümseyeceğim, ayağa kalkacağım
À côté de ça il y a le silence de mes amis
Bunun yanı sıra, dostlarımın sessizliği söz konusu
À qui j'ai renoncé par amour
Aşk uğruna vaz geçtiğim
Et qui me rappelle qu'aujourd'hui
Ve bugün bana dostumun da, onlar için
Je n'ai plus ni elle ni le temps pour
Zamanımın da olmadığını hatırlatan dostlar…
Ne serait-ce que les reconquérir
(Yapılması gereken) kalplerini yeniden kazanmak olmayacak mıydı
Et puis plus on vieilli moins on comprend
Ve sonra, yaşlandıkça etrafımızdaki insanları
Les gens qui nous entourent
Daha az anlıyoruz
Plus on vieilli moins on comprend, tout court
Yaşlandıkça daha az anlıyoruz, kısacası böyle
Alors y a l'amour des enfants
O zaman çocukların sevgisi var
Avec ça tu manques plus de rien
Çocuk sevgisiyle artık hiçbir şeyden mahrum kalmazsın
Moi j'les aime tellement justement
Ben çocukları çok severim, kesinlikle
J'ai tout le temps peur de pas faire bien
Her zaman hata yapmaktan korkarım
Faut dire qu'on parle des blessures
Bir babanın kötü bakışının neden olduğu
Faites par le regard d'un pere
Kalp yaralarından bahsedildiğini söylemek gerek
La moitié des gens malheureux sur cette Terre
Bu dünyadaki mutsuz insanların yarısı
Le sont de cette manière
Bu şekilde mutsuzdur
À quoi sert vraiment l'exigence ?
Titizlik gerçekten ne işe yarar ?
Pourquoi on souhaite être excellents ?
Neden mükemmel olmayı isteriz ?
Quand on voit dans quelle déshérence
Dahilerin çoğu zaman mirasçısız kalma
Se retrouvent les génies souvent…
Noktasında buluştuklarını gördüğümüz zaman…
Moi j'voudrais leur apprendre à être heureux avant d'être brillant
Ben onlara,çok zeki olmadan önce mutlu olmayı öğretmek istiyorum
J'voudrais leur apprendre à être heureux souvent, souvent
Ben onlara çoğu zaman mutlu olmayı öğretmek istiyorum
Mais c'que j'veux pour eux, c'que j'veux
Ama onlar için istediğim şey, istediğim şey
C'est bien moins important que c'que j'suis
Benim ne olduğumdan çok daha az önemli
Les gamins c'est "faites c'que j'fais"
Çocuklar, 'benim yaptığımı yapın”
Pas "faites c'que j'veux" encore moins "faites c'que j'dis"
'Söylediğimi yapın” demek bir yana 'istediğimi yapın” da demiyorum
Dans c'cas là là tant mieux pour la musique
Bu, bu durumda müzik harika
Tant mieux pour l'énergie, tant mieux pour les envies
Enerji harika, arzular harika
Et pour le reste…
Ve geri kalanı…
Pardon, tant pis
Af edersin, çok kötü
Pardon, tant pis
Af edersin, çok kötü
Pardon, tant pis
Af edersin, çok kötü
Pardon, tant pis
Af edersin, çok kötü
Stop, ça y est, j'arrête de penser
Dur, buraya kadar, düşünmeyi bırakıyorum
J'vais courir, j'vais marcher.
Koşacağım, yürüyeceğim
Stop, aller, j'arrête d'me presser
Dur, yeter, acele etmekten vaz geçiyorum
J'vais courir, j'vais marcher
Koşacağım, yürüyeceğim
J'vais sourire
Gülümseyeceğim
Stop, ça y est, j'arrête de penser
Dur, buraya kadar, düşünmeyi bırakıyorum
J'vais courir, j'vais marcher.
Koşacağım, yürüyeceğim
Stop, aller, j'arrête d'me penser
Dur, yeter, acele etmekten vaz geçiyorum
J'vais courir, j'vais marcher
Koşacağım, yürüyeceğim
J'vais sourire, j'vais m'relever.
Gülümseyeceğim, ayağa kalkacağım
Avancer, s'rassembler sans flancher
İlerlemek, pes etmeden bir araya gelmek
Enjamber le chantier des pensées
Birbirine karışmış gibi görünen
Qui semblaient emmêlées
Düşüncelerin alanından geçmek
J'm'y connais sans délais
Her zaman işimi bilirim
Mes soucis prenez-les et l'angoisse tenez-la bien
Dertlerimi alın ve üzüntümü alıkoyun
J'vais shooter dedans comme elle vient
Geldiği anda ateş edeceğim
Faut qu'je marche
Yürümem gerekiyor
Parce que j'comprends quand je marche,
Çünkü yürüdüğüm zaman anlıyorum
Faut qu'je marche
Yürümem gerekiyor
Parce que j'comprends quand je marche,
Çünkü yürüdüğüm zaman anlıyorum
Faut qu'je marche,
Yürümem gerekiyor
Parce que je pense quand je marche,
Çünkü yürüdüğüm zaman düşünüyorum
Parce que j'avance quand je marche,
Çünkü yürüdüğüm zaman ilerliyorum
Parce que je rêve quand je marche !
Çünkü yürüdüğüm zaman hayal kuruyorum
Çeviren : Ahmet KADI