We sail through endless skies
Stars shine like eyes
The black night sighs
The moon in silver trees
Falls down in tears
Light of the night
The earth, a purple blaze
Of sapphire haze
In orbit always
While down below the trees
Bathed in cool breeze
Silver starlight breaks down the night
And so we pass on by the crimson eye
Of great God mars
As we travel the universe
-----------------
karavan gezegeni
sonsuz göklere yelken açtık
yıldızlar gözler gibi parlıyordu
karanlık gece iç çekiyor
gümüş ağaçlara asılı ay
gözyaşları gibi döküyordu
gecenin ışığını
dünyaya, safir bir pusun
mor alevi gibi
her zaman yörüngede olan
ağaçların altında
hafif esintide yıkanırken
gümüş yıldızışığı deliyordu geceyi
ve böylece biz de yüce tanrı Mars'ın
alev saçan gözlerinden kaçabildik
evrenin etrafında seyahat ederken.